Esmaü'l Hüsna ve Şerhi

[kenz]

Muhyi : Hayat veren, dirilten.


Cenab-ı Hak buyuruyor:
إِنَّا نَحْنُ نُحْيِي وَنُمِيتُ وَإِلَيْنَا الْمَصِيرُ

"Şüphesiz biz diriltir ve öldürürüz. Dönüş de ancak bizedir." (Kaf - 43)

[kenz]

Mümit : Öldüren, ölümü yaratan.

Cenab-ı Hak buyuruyor:
كُلُّ نَفْسٍ ذَائِقَةُ الْمَوْتِ

Her canlı, ölümü tadar..." (Enbiya - 35)

[kenz]

Hay : Her zaman diri

Cenab-ı Hak buyuruyor:
وَتَوَكَّلْ عَلَى الْحَيِّ الَّذِي لَا يَمُوتُ

"Ölümsüz ve daima diri olan Allah'a güvenip dayan. " (Furkan - 58) [/b]

[kenz]

Kayyûm : Her şeyi ayakta tutan, koruyan,diri ve bütün kâinatın idaresini bizzat yürüten, hiç bir şeyin gizli kalmadığı.


Cenab-ı Hak buyuruyor:
اللّهُ لاَ إِلَـهَ إِلاَّ هُوَ الْحَيُّ الْقَيُّومُ

"Allah, O'ndan başka tanrı yoktur; O, hayydir, kayyûmdur. " (Bakara - 255)

[kenz]

[IMG]http://membres.lycos.fr/arzum/hpbimg/bar_2.gif[/img]

[IMG]http://img466.imageshack.us/img466/1240/1wajidcj4.gif[/img]

[IMG]http://membres.lycos.fr/arzum/hpbimg/bar_2.gif[/img]


[SIZE=4]Vâcid : [/SIZE]İstediğini istediği an bulan.

[kenz]

Mâcid : Şanı yüce, ulu ve cömert

[kenz]

Vahid : Tek ve eşsiz. Zatında, sıfatlarında, işlerinde, isimlerinde, hükümlerinde, asla ortağı veya benzeri dengi bulunmayan.


Cenab-ı Hak buyuruyor:
قُلْ هُوَ اللَّهُ أَحَدٌ

"De ki: O, Allah birdir." (İhlas - 1)

[kenz]

Samed : Hiçbir şeye muhtaç olmayan, herşey kendisine muhtaç olan.


Cenab-ı Hak buyuruyor:
اللَّهُ الصَّمَدُ

Allah sameddir." (İhlas - 2)

[kenz]

Kâdir : İstediğini istediği gibi yapamaya gücü yeten.


Cenab-ı Hak buyuruyor:
إِنَّ اللَّهَ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ

"Şüphesiz Allah her şeye kadirdir." (Bakara - 148)

[kenz]

Muktedir : Kudret sahipleri üzerinde istediği gibi tasarruf eden, mutlak güç sahibi.


Cenab-ı Hak buyuruyor:
وَكَانَ اللَّهُ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ مُّقْتَدِراً

"Allah, her şey üzerinde iktidar sahibidir." (Kehf - 45)

[kenz]

Mukaddim : İstediğini öne alıcı, dilediğinin mertebesin yükselten.

[Ber-ceste]

  Muaahhir İstediğini sona erteleyici, yüksek mertebelerden indirilen


Cenab-ı Hak buyuruyor:

وَلاَ تَحْسَبَنَّ اللّهَ غَافِلاً عَمَّا يَعْمَلُ

الظَّالِمُونَ إِنَّمَا يُؤَخِّرُهُمْ لِيَوْمٍ تَشْخَصُ فِيهِ الأَبْصَارُ


"Allah onları yalnızca korkudan gözlerin dışarı fırlayacağı bir güne ertelemektedir." (İbrahim - 42)

[Ber-ceste]

Evvel : Varlığının başı olmayan.


Cenab-ı Hak buyuruyor:

هُوَ الْأَوَّلُ وَالْآخِرُ وَالظَّاهِرُ وَالْبَاطِنُ وَهُوَ بِكُلِّ شَيْءٍ عَلِيمٌ

"O Evvel'dir, Ahir'dir, Zâhir'dir, Bâtın'dır." (Hadid - 3)

[Ber-ceste]

Ahir : Varlığının Sonu Olmayan.

Cenab-ı Hak buyuruyor:

هُوَ الْأَوَّلُ وَالْآخِرُ وَالظَّاهِرُ وَالْبَاطِنُ وَهُوَ بِكُلِّ شَيْءٍ عَلِيمٌ

"O Evvel'dir, Ahir'dir, Zâhir'dir, Bâtın'dır." (Hadid - 3)

[Ber-ceste]

Zahir : Görünen, varlığı aşikar olan

Cenab-ı Hak buyuruyor:

هُوَ الْأَوَّلُ وَالْآخِرُ وَالظَّاهِرُ وَالْبَاطِنُ وَهُوَ بِكُلِّ شَيْءٍ عَلِيمٌ

"O Evvel'dir, Ahir'dir, Zâhir'dir, Bâtın'dır." (Hadid - 3)