Şükreden Kul Olmak İçin

[ah_suf]

Yüce Rabbimizin üzerimizdeki nimetleri o kadar çok ki 'saymakla bitmez.' Maddi ve manevi nice lütuflara mazhar olmuşuz. Hangimiz bir gözümüzü,bir elimizi veya bir ayağımızı milyarlara değişir ki? Milyarlara değiştirmeyeceğimiz uzuvlara sahibiz. Ya akıl nimeti?... Ya sıhhat ve afiyet üzere olmamız...Müteveffa bir iş adamının seneler önce bir televizyon kanalında adeta bitkisel bir hayat yaşayan oğlu hakkındaki şu ifadeleri dikkate şayandır:' Oğlumun bana 'babacığım' deyip sarılması için bütün servetimi vermeye hazırım.' Kağıt fabrikasında çalışmakta olan bir arkadaş şunu anlatmıştı: Fabrika sahibi, işçilerle bir toplantı yapar, bazı aksaklıklardan ve şahsi sıkıntı ve dertlerinden bahseder. O arkadaş, maddi durumu gayet iyi ve gayet sağlıklı görünen patronuna 'sizin ne gibi bir sıkıntınız olabilir ki' tarzında bir sual tevcih edince patron der ki:'Evlat,benim kalbim pille çalışıyor; sen bana şu gençliğini ve sıhhatini ver,ben sana bütün variyetimi.' İnsan bir takım hayat gailelerine dalıyor, bazı sıkıntılara maruz kalıyor da sahip olduğu nimetleri hakkıyla anlayıp takdir edemiyor.

Hz. İsa (AS) devamlı şükürde bulunan ama ve kötürüm bir adama rastlar da sorar: ' Sen görmeyen,yürüyemeyen,felçli bir kişisin. Neye şükrediyorsun?' Aldığı cevap şudur: 'Ey İsa! Gören ve yürüyen nice sıhhatli insanlar var ki kalblerinde iman yok. Kalbime iman nimetini koyan Allah'a bunun için şükrediyorum.'

Fahr-i Kainat Efendimiz(SAV) 'Nimet vahşidir.Onu şükürle zabt ediniz!'' buyurmaktadır.

Öyleyse üzerimizdeki akıl,iman,sıhhat afiyet,evlad-ı ıyal vb. bunca nimete teşekkür ve bunların muhafazası için şükreden kul olmamız gerektiği ayan beyan ortadadır. Ancak sadece dil ile şükür kifayet etmemektedir.

İmam-ı Rabbani(KSA) şükrü ifa edebilmenin yolunu şu üç esasa dayandırmıştır:
1) Tashıh-i akaid; ehl-i sünnet görüşü istikametinde akidesini tanzim etmek, düzeltmek.
2) İtyan-i ahkam-i şer'ıyyet-il ameliyye; ehl-i sünnet müctehidlerinin ictihadlarına istinaden din-i celil-i islamın ameli hükümlerini yerine getirmek.
3) Tasfiye ve tezkiye; fırka-i naciyeden olan sufiye-i aliyyenin yoluna mutabık olarak kalbin tasfiyesi,nefsin tezkiyesi.

Mevla-yı müteal bizi hakkıyla şükreden kullarından kılsın inşaalah...

[hazan38]

amin inşaAllah :(  :(

[Fatihan]

İmam-ı Rabbani(KSA) şükrü ifa edebilmenin yolunu şu üç esasa dayandırmıştır:

1) Tashıh-i akaid; ehl-i sünnet görüşü istikametinde akidesini tanzim etmek, düzeltmek.

2) İtyan-i ahkam-i şer'ıyyet-il ameliyye; ehl-i sünnet müctehidlerinin ictihadlarına istinaden din-i celil-i islamın ameli hükümlerini yerine getirmek.

3) Tasfiye ve tezkiye; fırka-i naciyeden olan sufiye-i aliyyenin yoluna mutabık olarak kalbin

Mevla-yı müteal bizi hakkıyla şükreden kullarından kılsın inşaalah...

Amin.Elinize sağlık...

[duha]

İmam-ı Rabbani(KSA) şükrü ifa edebilmenin yolunu şu üç esasa dayandırmıştır:

1) Tashıh-i akaid; ehl-i sünnet görüşü istikametinde akidesini tanzim etmek, düzeltmek.

2) İtyan-i ahkam-i şer'ıyyet-il ameliyye; ehl-i sünnet müctehidlerinin ictihadlarına istinaden din-i celil-i islamın ameli hükümlerini yerine getirmek.

3) Tasfiye ve tezkiye; fırka-i naciyeden olan sufiye-i aliyyenin yoluna mutabık olarak kalbin

Mevla-yı müteal bizi hakkıyla şükreden kullarından kılsın inşaalah...

Amin.Elinize sağlık...

[kenz]

Amin Teşekkürler...


Şükrün esası, nimetin sahibini bilmek, bunu kalb ile itiraf etmek ve dille söylemektir.' Abdulkadir-i Geylani (k.s)

[Ahi]

Mevla-yı müteal bizi hakkıyla şükreden kullarından kılsın inşaalah...

Amin inşaAllah. Allah (c.c) razı ve memnun olsun.

[Fatihan]

Şükrün esası, nimetin sahibini bilmek, bunu kalb ile itiraf etmek ve dille söylemektir.' Abdulkadir-i Geylani (k.s)

:x