Haberler:


X adresimiz

Ana Menü

Nefs ve Râbıta

Başlatan Oruc_Reis, 03 Temmuz 2007, 18:36:31

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Oruc_Reis

Nefs ve Râbıta

· „Akılsız baş nasılsa, râbıta olmayan kalpte öyledir. İnsanı hayırdan ve irşattan alıkoyan, yegane şey nefistir... İnsan bazen gadaba gelip “kırarım, yakarım” der, ebeveynine âsi olur... Hep böyle şeyler nefsin mahsülüdür. Bu hallerden kurtulmak için tek çıkar yol ancak râbıtadır.“

· „Aklın inkişâfı için râbıta ve zikr-i kalbî zarûrîdir.“

· „Ana, meme verdikçe çocuk büyüdüğü gibi, nefis de, arzularına uyuldukça büyür. Hatta velî olsa, peygamber olsam der. Nefs-i emmâre ancak râbıta ile terbiye olunur.“

· „Her şey râbıta ile kaimdir. Dünya, ay ve diğer peykler (gezegenler), güneşe rabıta yapıyor. Güneş, Arş-ı âlâya, Arş-ı âla sıfat-ı ilahinin nuruna rabıta halindedir.“

· „Nefis kepazeliği sever ve kötülük için rehberlik eder. Fransız kâfiri seni cehenneme götüremez lâkin nefs, seni cehenneme götürebilir.“

· „Râbıta ehli, üstazların himayesiyle nazardan korunur ve kalpleri füyuzatla alâkadar olduğundan nazarları başkalarına isabet etmez, ziyan vermez.“

· „Râbıtada geçen zaman ömre sayılmaz. Ömür dünya ile ölçülüdür. Râbıta ise uhrevîdir
cihan baginda ey akil, budur makbul-i ins i cin.Ne kimse senden incinsin, ne sen bir kimseden incin.

Fatihan

Allah razı olsun kardeşim bu güzel paylaşımınızdan dolayı :x

Vuslat Yolcusu

Alıntı yapılan: "fatihan"Allah razı olsun kardeşim bu güzel paylaşımınızdan dolayı :x

Ahi

Alıntı yapılan: "fatihan"Allah razı olsun kardeşim bu güzel paylaşımınızdan dolayı :x
[glow=yellow,2,300]Herhangi bir insan vaktini nasıl geçireceğini, üstün bir insan ise vaktini nasıl tasarruf edeceğini düşünür. – Schopenhaver[/glow]

müteallim

ellerinize saglik.sözler bir Allah dostuna aittir.
  Kuslar gibi ucmasini baliklar gibi yüzmesini ögrendik amma kardesce yasamasini ögrenemedik

Oruc_Reis

Alıntı yapılan: "müteallim"ellerinize saglik.sözler bir Allah dostuna aittir.

sözler bir Allah dostuna aittir muteallim hocamiz :oops: :x
cihan baginda ey akil, budur makbul-i ins i cin.Ne kimse senden incinsin, ne sen bir kimseden incin.

maslak

Allah razı olsun cümlenizden.rabıtalı insan ile rabıtasız insan arasında çok fark vardır.eğer nefsimin bütün dediklerini yapmıyorsam onun sayesindedir

tunike

öyle itaatkar bir kul ol ki,dışardan görenler deli desinler.çünkü deli olmadan,veli olunmaz!

insirah

Hayat başladığı noktaya, bittiğinde geri döner! Hayatta her şey noktayla başlar, noktayla biter... Sümeyra Denizli

BALYALI

اترك الترك ماتركوكم

setre

Ehlullahtan bir zata rabıta nedir diye soruluyor,

Rabıta
-Fetanet denizidir
-Rahmet yağdıran buluttur
-Evliyaullahın makamıdır
-Kalplerin rahatı bedenlerin teşhiridir.
-Yaralı kalbe deva ,sıhhat ağacında meyvedir.
-Rabıta hakikat nurudur
-Muhabbet anahtarıdır.
Hep ertelediğim zaman,bir türlü varamadığım diyardı...

maslak

rabıtasız kalp akılsız baş gibidir.rabıta yeter yeter yeterde artar.
Allah c.c razı olsun kardeşim

yoklar

Cümlemizden Allah c.c razı olsun..
"Biz yıkık değirmende 40 yıl bekler tamir etmeden de ayrılmayız..."

33.yıldız

Rabıta Osmanlıca'ya Arapça'dan geçmiş bir kelime olup sözlük mânâsı bağ yahut bağlantıdır. Başka mânâları da vardır.

Tasavvufta mânâsı müridin hayalen kendini şeyhinin, mürşidinin huzurunda tasavvur etmesidir.

Tasavvufa ve tarikata tamamen karşı olan, mutasavvıfları ve tarikat mensuplarını şirk ve küfürle suçlayan Vehhabîler ve Selefîler rabıtayı da şirk ve küfür olarak kabul etmektedir.

Bendeniz burada lügavî (sözlük) mânâsıyla rabıtadan bahs edeceğim.

Bir Müslümanın, bir müridin çok olgun bir hocası, şeyhi, mürşidi var. Onu çok seviyor, onu çok düşünüyor, ona çok güveni var. Bu kişinin hocası ile arasında mânevî bir rabıta (bağ) bulunmaktadır.

Bu rabıta ona neler kazandırır:

1. Hocası kamil bir imana sahip olduğu için imanı güçlenir.

2. Hocası başta namaz olmak üzere bütün ibadetleri dosdoğru eda ettiği için onunla rabıtası olan da bu konuda ilerler.

3. Hocası çok ahlâklı ve faziletlidir. Onunla mânevî bağları olan kişi de ahlâklı ve faziletli olur.

Bu rabıta sayesinde mürid, talebe, bağlı kişi iyi bir insan olur, iyi bir Müslüman olur.

Kamil hoca ve mürşid Resulullah Efendimizin bu devirdeki vekili, halifesi, varisi makamındadır. Onunla rabıtası olan kişi bu vesile ile Resulullah efendimizle irtibatlanmış olur.

Gerçek din âlimlerini, gerçek fakihleri sevenler, onlara bağlananlar, onları rehber ve mürşid kabul edenler, onların öğütlerini tutanlar, onların yap dediklerini yapan, yapma dediklerini yapmayanlar çok şey kazanırlar, çok büyük mânevî ticaretler yapmış olurlar.

Bu gibi sevgilerde, bu gibi rabıtalarda ne gibi kötülük olabilir?

Rahman'ın velilerini sevenler ve onlara bağlananlar elbette bu sevgi ve rabıtadan yararlanacaktır.

Doğrusu Vehhabîler ve Selefîler bu konuda çok aşırıya gidiyor, çok olumsuzluklar sergiliyor.

Kişi sevdiği ile beraberdir.

Rahman'ın velilerini sevenler, zamandan, mekandan, cihetten, cisimden münezzeh olan, kemal sıfatlarla muttasıf bulunan Rahman'a mânevî bir kurbiyetle yaklaşmış olurlar.

Peygamberi (Salat ve selâm olsun O'na), Ashab-ı Kiram-ı (RadiyAllahu anhüm ecmain), Selef-i Sâlihîni, eimme-i müctehidîni, Ehl-i Beyt-i Mustafa'yı, pîranı, sâdatı sevenler inşaAllah ebedî mutluluğa nail olur.

Evliyaullahı sevmek insanı ıslah eder, azgınlıktan korur.

Bu sevgiye, bu mânevî bağlılığa, bu rabıtaya şirk ve küfür demek ne korkunç bir saldırı ve iftiradır.

Büyükleri sevenler, onlarla mânevî bağlar kuranlar, rabıta yapanlar bunu Tevhid inancı dairesinde yapmaktadır.

Bu konu elbette tartışılabilir. Lâkin sövmeden saymadan, şirk ve küfürle suçlamadan, tehevvüre kapılmadan... Müslümanca, kardeşce, efendice, sakin ve ciddî bir şekilde...

Rabıta konusunda mü'minlere eza ve hakaret edenler niçin böyle yapıyor? Çünkü onlar Muhammed ibn Abdilvehhab'a bağlı (rabıtalı) kimselerdir. Bu zat ise gılzet sahibidir, haşindir, kabadır, amansızdır, hoyrattır, mutaassıptır, insafsızdır, adaletsizdir.

Fenafillah makamına çıkmış velilere rabıta yapan muvahhid mü'minleri cahiliye devrinin müşriklerine benzetmek ne korkunç bir suçlama ve iftiradır.

Vehhabîler ve Selefîler, kardeşlerinin gözlerindeki saman çöpleriyle uğraşacaklarına kendi gözlerindeki bid'at merteklerine baksalar daha iyi ederler.

(M.Şevket Eygi'nin 19 Eylül 2009 Tarihli yazısından kısmen alıntılanmıştır.)
Ortak paydamız, İbrahimi dinler değil! EHLİ SÜNNET, EHLİ SÜNNET...

inhoriti-x

Allah (c.c) razı olsun cok guzel bir yazı ..