Mutluluk...

[İsra]

Yaşadığımız ve ne kadar süreceğini bilemediğimiz bir ömrümüz var... Çoğu zaman bunun elimizden her an uçup gidebilecek bir şans olduğundan habersiz, lüzumsuz işler ve lüzumsuz telaşlarla yoruyoruz kendimizi... Zaman geçiyor; karşı çıkamıyoruz... Ölüm gelecek; ne zaman, bilemiyoruz...

Dolu dolu ve doğru yaşamaktan başka çıkış yolu yok... Sözde hepimiz mutluluğun peşindeyiz. Ama dönüp bir bakalım geriye; mutlu olmak için ne yapmışız... Bütün yaptığımız, günün birinde mutlu olabilmek için zamanı hoyratça harcamak...

Yani mutluluğu ertelemek... Geleceğin belirsiz bir gününe randevu verdiğimiz mutluluk için, ömrümüz yetecek mi, belli değil...
İnsanla mekan arasındaki ilişkiyi düşünürken daha geniş bir kavrama, hayata ve mutluluğa dair yazma ihtiyacını hissettim...

Çünkü yaşadığımız mekanların mutluluğumuzla yakından ilgisi var... Mutlu insan yaşadığı ortamdan belli olur desek, yanlış olmaz herhalde... Nasıl bir mekan? İllaki sizi yansıtan bir mekan... Mutluluk veren bir mekan... Hemen aklınıza sadece paranın halledebileceği problemler gelmesin...

Deprem vurgunu bir ailenin zor bela sahip olduğu çadır da bir mekandır ve o çamur deryası içinde çadırlarını yaşanılır yer haline getiren insanlar da uykusuz gecelere rağmen mum ışığında mutluluğu aramaktadırlar...

Ve mutluluk tarifi yapılamayan bir kavramdır... Kiminin mutsuzluk sebebi villasında havuz bulunmayışıdır... Kiminin mutluluğu, çadıra o gün gelmiş ilave bir battaniye...

Evi yıkılan bir arkadaşımın ilk cümlelerinden biri “Çok şükür kitaplarımı kurtardım” olmuştu telefonda... O an aklıma, denizin yuttuğu kilolarca altın için sahilde günlerce nöbet tutan vatandaşımız gelmişti...

“En soğuk mekanlar, kitapsız olanlardır” başlıklı bir yazı için oturmuştum bilgisayarın başına... İnsanla mekan arasındaki ilişkiden başlayacak ve içinde kitap olmayan mekanların ruhsuzluğundan dem vuracaktım...

Ve diyecektim ki, “Mutluluk satın alınamayacak kadar pahalıdır... Ancak kitap her zaman mutlu edebilen ve asla pahalı olmayan bir kaynaktır...”
Yani... Mutluluk çoğu zaman uzaklarda değil, yanıbaşımızda aslında... Onu sahiplenmemizi bekliyor...

Murat Başaran