Haberler:


X adresimiz

Ana Menü

imanlı gönüllere hitablar..

Başlatan dagdeviren, 10 Haziran 2005, 16:49:16

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

dagdeviren

İnternet ortamı gerçekten , paylaşmak adına birçok güzelliklere vesile olabilecek yapıda. Yeterki ehli ile tevafuk edilsin. Bu sanal ortamda fikir müzakereleri, bazen hararetli tartışmalara doğru ilerlerken, yaşadığımız zaman ve mekan içersinde öyle şahsiyetler var ki , gönülleri iman , dilleri hikmet dolu , ayet-i celilede bahsedilen veli kullar.... Rabbimizden mada kimsenin bilemeyeceği Allah dostları....

Ve de bu dostların dillerinden imanlı gönüllere savrular hikmet pırıltıları , belki talibi olur diye , paylaşmak niyet ve gayreti ile derleyip toparlamaya çalıştığım ve devamı gelecek olan pırlantalar :

İsmin , cismin mahviyet halinde yok olduğu , Kalbden kalbe akan çağlayanlar..


Nasihat Nedir?

“Nasihat ne demek?” diye sohbete başladı ve şu sözleri söyledi:

“Hâlin güzel olacak, kâlin güzel olacak, fiilin güzel olacak, giyinişin güzel olacak, bilhassa istikametin güzel olacak. Hiçbir söz söylemesen bile, karşıdaki baktığı zaman ibret alacak, yolunu düzeltecek.

Sonra helâl lokma ile hikmet husule gelir, hikmetle konuşur, karşıdakine tesir eder. Yapmadığın bir işi söylemek yersiz, çünkü sen yapmıyorsun ki karşıdaki yapsın. Bir insan yaşayacak, yaşadığını tebliğ edecek, Allah-u Teâlâ murad ederse ona hidayet lütfedecek, aşı tutacak. Aşı tuttuğu zaman nasibini alır.

Sonra mülâyim, tatlı, güzel sözlerle söz söylemek. Ne söyleyecek? Ya Âyet-i kerime’den, Allah-u Teâlâ şöyle buyuruyor; ya Hadis-i şerif’ten, Resulullah Aleyhisselâm böyle buyuruyor. Yahut ki filân zât şöyle buyuruyor. Oradan konuşacak, kendinden konuşmayacak. Ki nasihat yerine gelsin. O kelâmı işitsin, işitsin ki Cenâb-ı Hakk iman tohumunu kalbe ekerse yavaş yavaş kök salar, neşv-ü nemâ bulur, imanlı bir ağaç olur. Bu sefer meyve de verirse, beşeriyet istifade eder. Kuru sözle olmaz.”



....

dagdeviren

Bir sohbetlerinden:

“Şu dünyanın geçici tadları, geçici zevkleri bizi perişan ediyor efendim, perişan ediyor.

Dünya hayatı kuyunun üzerinde bulunan bir ağacın dalında yaşamaya benzer. Bu temsili acaip karşılamayın, dünya hayatı hakikaten ağacın üzerinde yaşamaya benzer. Zira insan hiçbir zaman kendisinden emin değildir. Her an düşerim endişesi vardır. Bu düşmemiz, hayat-ı ebediyemize mâlolabilir.

Bir nefes verdiğimizde hangimizin almaya kuvveti var? Şu halde bir nefes ötesini göremiyor ve bilemiyoruz. Nefes bittiği anda muhakkak düşeceğiz amma acaba nereye düşeceğiz? Efsel-i sâfiline mi düşeceğiz, yoksa Hazret-i Allah bize rahmet ve merhamet edecek de, bizi lütfuna mı nail ve dahil edecek? Biliyor muyuz bunu? Bilmiyoruz. Bilmediğimiz halde, biz nasıl olsa bu dünyaya geldik, zevk bu zevk, dem bu dem, âlem bu âlem diyoruz. ‘Acaba benim gidişatım hangi yol üzerinedir, yerim nereye hazırlanmış, âkıbetim ne olacak?’ diye hiçbir kontrol yok bizde. Sanki herşeyi elde etmişiz. Nefis putuna istinad etmiş gidiyoruz. Bu boşluğumuz bize çok zarar veriyor.

Bu halden kurtulmak için, herkes uyurken biz kalkacağız, Rabb’imize ibadet edeceğiz. Sonra gözyaşları ile taatımıza istiğfar edeceğiz. Boynumuz bükük olacak, karnımız aç olacak. Çünkü tokluk bizi her felakete sevkediyor, nefsi azdırıyor. Alışkanlık iradeyi emdiği için, nefsin kötü alışkanlıklarına gem vuramıyoruz. O alışkanlığı hep yapmak isteriz. Böylece baka baka kişi helâk olur, baka baka...

Boynumuz bükük, karnımız aç olmakla, nefsimize tad-ı hakikiden başka tad vermemekle, aczimizi daha rahat anlayabiliriz. O zaman insan mahviyete doğru daha güzel iniş yapabilir.”



....

dagdeviren

Kiminleyim?:



“Kişi her an kendini kontrol etmeli. O anda kiminle baş başayım, kiminle konuşuyorum, kiminle düşünüyorum? Tek kelime ile kiminleyim?



Rahman ile dolan bir insandan Rahmanî mevzular, ilâhî ilhamlar doğar. Hazret-i Allah’ın lütfu tecellî eder.



Nefsânî arzular ve düşünceler üzerinde duruyorsa, nefis onda tulû ediyor, icraatını da yapıyor demektir.



Boş ve lüzumsuz mevzularla meşgulse şeytanın evvelden ektiği tohumlar filiz vermiştir.



Bu üç nokta göz önünde bulundurulmalı, kişi kendini daima kontrol etmeli.”





....

İsra

#3
Allahrazı olsun ellerinize sağlık

nasihatlerden nasiplenenlerden oluruz inşaAllah