Hiçbir meyvede, üzümde olduğu kadar kimyası birbirinden farklı antioksidan özellikli madde yoktur.
Taze beyaz üzüm (vitis vinifera), bilinen tüm meyveler içinde en geniş spektrumlu antioksidandır. Hiçbir meyvede, üzümde olduğu kadar kimyası birbirinden farklı antioksidan özellikli madde yoktur. Kısaca, taze beyaz üzüm, bilinen tüm meyveler içindeki en güçlü antioksidandır ve en az 15 tane antioksidan özellikli etkin madde içerir.
Yoğun bir çalışma temposu içinde ve stres altındaysanız, günün getirdiği gerginliği ve de yorgunluğu üzerinizden atmak istiyorsanız, öğleden sonraları, tüketeceğiniz yarım salkım taze beyaz üzüm (yaklaşık 250 - 300 gram) imdadınıza yetişecektir. Tükettikten en geç yarım saat sonra sizi nasıl rahatlattığını, stresinizin nasıl kaybolduğunu, yorgunluğunuzun adeta buharlaşır gibi üzerinizden nasıl kalktığını ve dinlendiğinizi hayretle hissedebileceksiniz.
Tüm bunlara ilaveten kendinizi daha dinç ve daha enerjik hissetmeye başlayacaksınız. Sizi sakinleştirecek ve gevşemenize büyük oranda yardımcı olacaktır. Daha etkili olur düşüncesiyle, yukarıda belirttiğim ölçünün üzerine çıkmayınız. Şeker hastalarının bu konuda hekimlerine danışmadan bu uygulamaya geçmemeleri gerekir.
Eğer, kronik yorgunluktan şikâyet ediyorsanız, haftada birkaç defa tüketeceğiniz bir bardak taze beyaz üzüm suyu, bu yorgunluğunuzun ortadan kalkmasında büyük bir destek olacaktır.
Taze beyaz üzüm ve taze siyah üzümü tüketirken ölçülü olmaları gereken iki grup vardır.
Bunlardan birincisi ilk dört ayını tamamlamamış hamilelerdir.
İkinci grupta ise hekimleri tarafından “karaciğer yağlanması” teşhisi konulmuş kişilerdir.
Hamilelerin taze üzüm tüketimlerinde ölçülü olmalarını gerektiren neden, içerdiği ellagik asit’tir. Bu asit, abortifacient (düşük yaptırma) özelliğine sahiptir. İkinci bir nedeni de yine taze üzüm türlerinin içerdiği diethyl-amin maddesinden kaynaklanır.
Sindirim ağızda başlar
Yemeğinizi yedikten sonra üzerine taze beyaz üzüm yiyebilirsiniz. Çünkü, taze üzümün içerdiği bir asit türü, gerçek bir sialogogue’dır (salya artırıcı). Salyada bulunan pityalin enzimi (alpha-amilaz) sindirimi kolaylaştıran ve hızlandıran önemli bir enzimdir.
“Sindirim ağızda başlar” kuralını hatırlayınız. Ağızda besinin iyice çiğnenmesi çok önemlidir. Çiğneme esnasında, besin ağızda ne kadar çok parçalanırsa midedeki sindirim o kadar kolay olur. Ağızda iyice çiğnenen besin, salyada bulunan parçalayıcı enzimler ile iyice karıştığından (biyokimyasal olarak) sindirim çok daha kolaylaşır.
Bir gün tüm öğünlerinizde yemeklerinizi ve meyvelerinizi daha çok çiğneyip yutunuz. Bunu uyguladığınız gün, midenizin ne kadar rahat ettiğini ve bağırsaklarınızın ve karın bölgenizin ne kadar gevşek olduğunu hissedeceksiniz. Bu rahatlık, sizi sofrada daha uzun oturtarak doğru çiğneme alışkanlığını kazandırabilir. Bunu birkaç gün uygularsanız alışkanlık haline getirebilirsiniz. Özellikle çocuklarınıza örnek olunuz. Bu, onların geleceklerindeki alışkanlıklarını oluşturacaktır.
Ritim bozukluğuna karşı
Taze beyaz üzüm kürünün kalpteki ritim bozukluğuna karşı önleyici ve yardımcı tedavi edici gücü bulunmaz bir özelliktir. Şikâyeti olanların günde 200 - 250 gram tüketecekleri taze beyaz üzüm muhteşem bir yardımcıdır.
Yeri gelmişken tekrar belirtmekte fayda görüyorum, daha çabuk etki etsin diyerek size önerilmiş olan ölçünün üzerine çıkmayın.
Reservatrol, taze beyaz üzümün kabuklarında bol miktarda bulur. Reservatrol, kötü huylu kolesterol (LDL) seviyesini düşüren, damar sertliğini önleyen ve antioksidan özellikli etkin bir maddedir. Yakın gelecekte bu etkin maddenin yepyeni yönlerinin ortaya konacağına inanıyorum.
Dikkat:
Karaciğer yağlanması teşhisi konulmuş olanların da taze üzüm türlerinin tüketiminde ölçülü olmaları gerekir. Çünkü, karaciğer yağlanmasını artırıcı özelliği vardır. Buradan, hamilelerin ve karaciğer yağlanması olanların kesinlikle taze üzüm yememeleri gerekir sonucunu çıkarmayınız. Ancak, bu gruptaki kişilerin taze üzüm tüketimlerinde, en az şeker hastaları kadar ölçülü olmaları gerekir.
Üzüm yaraların kapanmasını geciktirir
Üzüm ve üzüm çekirdeği üzerindeki çalışmalarımda gördüğüm önemli bir sonuç da şu: Vücudunuzun herhangi bir yerinde henüz kapanmamış bir yara varsa üzüm, üzüm çekirdeği ve ceviz tüketiminden yara kapanana kadar kesinlikle uzak durun. Üzüm ve ceviz tüketimi yaraların kapanmasını geciktirir, hatta yarayı azdırabilir.
Üzüm çekirdeğini dikkatli çiğneyin
Fransızların, yüksek doymuş yağlarla beslenmelerine rağmen, kalp-damar hastalıklarına daha az yakalanmalarının sebebi son yıllarda araştırma konusu olmuştur. Birçok bilim adamı OPC’nin önemli rol oynadığı fikrinde birleşmiştir. OPC, üzüm, üzüm çekirdeği ve şarapta bulunur.
OPC nedir?
Oligomeric Proanthocyanidin üzüm çekirdeğinde bulunan çok güçlü bir antioksidan maddedir.
OPC’nin en önemli özelliği, kan yağının ve kolesterolün oksitlen-mesini önlemeye çalışmasıdır. Kısaca, OPC kan yağının ve kolesterolün serbest radikaller tarafından oksitlenmesine engel olur bu sayede kalp damarlarında yağ birikimine engel olabilir. OPC, zayıf kan damarlarının tedavisi için onaylanmış bitkisel bir ilaçtır.
OPC üzerine yazmama neden olan birinci sebep, üzüm çekirdeği ile ilgili çalışmalarımı tamamlamış olmamdır. Üzümü yerken, ara ara çekirdeklerini de çiğnemek çok faydalıdır. Üzüm çekirdeği dişlerinizin arasında ezilir-ken içerdiği OPC-kompleksi de açığa çıkacaktır. Bu, OPC-kompleksinin öylesine güçlü antioksidan özelliği vardır ki, bu güne kadar araştırılmış ve incelenmiş hiçbir meyvede ve çekirdiklerinde bu özellikte ve güçte antioksidan yoktur. Üzümün kendisinde de OPC vardır. Ancak, çekirdekleri çok daha güçlü olan OPC-kompleksi içerir. Üzümün çekirdeklerini, dişlerinize zarar vermeyecek şekilde dikkatlice çiğnemeniz gerekir.
Haber Aktif