Gönderen Konu: Faydalı Bilgiler  (Okunma sayısı 366985 defa)

0 Üye ve 36 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı enfa

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 1543
Güzel cilt için doğal gıdalar!
« Yanıtla #150 : 18 Ekim 2008, 22:37:09 »

Güzel bir cildin sırrının kozmetik ürünlerde değil, yenilen gıdalarda saklı olduğu belirtildi. Uzmanlar, sürekli kozmetik kullanmanın cildi erken yaşlandırdığını belirterek, daimi bir cilt sağlığı için alınan gıdaların çok önemli olduğunu vurguladı.

Cilt hastalıkları uzmanı Didem Yavuz, bugün kadın ve erkek herkesin güzel ve sağlıklı bir cilde sahip olmak istediğini ve bu yönde arayış içinde olduğunu söyledi.

Bu yönde çare olarak öncelikle kozmetik ürünlerin akla geldiğini dile getiren Yavuz, ancak bunun daimi bir cilt güzelliği sağlamadığını, ayrıca kalitesiz kozmetik ürünlerin birçok cilt problemini beraberinde getirdiğini vurguladı.
"Cilt içimizin aynasıdır, ne yer içersek cildimiz bundan etkilenir." diyen Yavuz, öncelikle cilt güzelliği için sigara ve alkolden uzak durulması gerektiğini kaydetti. Bu iki zararlı maddenin ciltte erken yaşlanma, solgunluk, kararma ve kansere sebep olduğunu ifade eden Yavuz, sağlıklı ürünlerden dengeli beslenmenin cildin yaşam kaynağı olduğunu dile getirdi.

Meyve, sebze ve hayvansal gıdaların dengeli olarak tüketilmesinin bedeni zinde tutacağını ve erken yaşlanmayı engelleyerek derinin daha parlak ve canlı görüneceğini anlatan Yavuz, "Hepimiz tanık olmuşuzdur. Kırsal kesimde sağlıklı beslenen ve hiçbir kozmetik ürünleri kullanmayan kadınların ne kadar duru bir güzellik ve temiz bir cilde sahip olduğunu görürüz. Onlara imreniriz. İşte bu sağlıklı ve doğal beslenmeden kaynaklanan bir durumdur. " diye konuştu.

Bütün meyve ve sebzelerin cilt üzerinde olumlu etkileri olduğunu ve mutlaka tüketilmesi gerektiğine dikkat çeken Yavuz, birkaç örneği şöyle sıraladı: "Yazın yaş, kışın kurusu yenebilen kayısı cilde çok büyük fayda verir. Maydonoz, marul, kırmızı şeker pancarı, nohut ve suyu karaciğeri temizler. Karaciğerin iyi çalışması deriye parlaklık ve güzellik verir. Ayrıca mevsim itibariyle tezgâhlara çıkmaya başlayan portakal, mandalina büyük oranda C vitamini içerir. Bu vücudun direncini artırır, zinde görünmeyi sağlar dolayısıyla bu zindelik deriden belli olur."

8sutun

Zaman diyorum, biraz daha zaman.Dilimin ucundaki kelimeler bu kış donmazsa bir dahaki yıl uçmayı öğrenecekler!

Çevrimdışı Tuğra

  • popüler yazar
  • ******
  • İleti: 6599
Sağlığınızı Korumak İçin Uygulayın
« Yanıtla #151 : 19 Ekim 2008, 12:27:00 »
-Günde 3 ana 3 ara öğün tüketmeye çalışın.

-Su tüketiminizi artırın,günde 2.5-3 lt su içmeye çalışın.

-Toplam yağ, doymuş yağ ve kolesterol içeriği düşük bir diyet tüketin.

-Kolesterol sorununuzu ve sıcak basması sorununuzu önlemek için hergün aşağıdaki yöntemi uygulayın. 1 su bardağı suya bir adet kabuğu kırılmış tam ceviz konulur.1 gece suda bekletilir. Ertesi sabah aç karnına önce ceviz yenilir üzerine suyu içilir.

-Posa miktarınızı artırın,bol sebze,günde maksimum 4 porsiyon meyva,kepekli ürünler yüketmeye çalışın.

-Fiziksel olarak aktif olun ( veya başlayın)

-Ağırlığınız ideal ise koruyun, değil ise bir diyetisyenden yardım alın.

-Tuz ve sodyumu azaltın.

-Günlük yaşaminizda streslerinizi kontrol edin.

-Sigarayı bırakın.

-Kolesterol düzeylerini ve kan basıncını yükseltebileceğinden dolayı alkol kullanmaktan kaçının.

-Vücut ağırlığınızı korumak için besin seçiminizi ve yaşam şeklinizi düzenleyin.Vücut ağırlığınızın düzenlenmesi için bir diyetisyene başvurun.

onlınesağlık
〰〰〰〰🐠

Çevrimdışı Tuğra

  • popüler yazar
  • ******
  • İleti: 6599
Kanada plastik biberonu yasakladı
« Yanıtla #152 : 21 Ekim 2008, 01:28:47 »
Kanada hükümeti, plastik biberonların ülke genelinde satışını yasakladı. Karar, çevrecileri sevindirdi.
Çevreci Savunma grubundan Dr. Rick Smith, Bisfenol A’nın, sert plastik su bardakları, yeniden doldurulabilen su bidonları, gıda ürünlerinin paketlenmesinde kullanılan plastik ambalaj malzemeleri ve diş hekimlerinin kullandığı diş dolgu maddeleri başta olmak üzere daha birçok alanda kullanıldığını belirterek, “Bisfenol A’yı zehirli ve tehlikeli kılan şey, onun sıcakla temas ettiğinde kanserojen etki göstermesidir. Bu yüzden hiçbir üründe kullanılmamalıdır. Uygulama bu şekilde genişletilmelidir” dedi.

 ntvmsnbc.com
〰〰〰〰🐠

Çevrimdışı Tuğra

  • popüler yazar
  • ******
  • İleti: 6599
Antibiyotikte geri çekme
« Yanıtla #153 : 21 Ekim 2008, 11:03:52 »
Sağlık Bakanlığı İlaç ve Eczacılık Genel Müdürlüğü, ''Bactrim Tablet'' adlı antibiyotiğin bir serisi için 2. sınıf B seviyesinde geri çekme işlemi yapılmasını istedi.

İlaç ve Eczacılık Genel Müdürlüğünce ilgili ilaç firması, il sağlık müdürlükleri, ilaç depoları, eczacı odaları ve Türkiye Eczacıları Birliğine gönderilen resmi yazıda, Roche Müstahzarları Sanayi AŞ adına ruhsatlı ve Sandoz Grup Sağlık Ürünleri İlaçları Sanayi ve Ticaret AŞ'de üretilen ''Bactrim Tablet'' adlı antibiyotiğin ITO523 numaralı serisine (imal tarihi 15.07.2008), ''yardımcı madde değişikliği onayı alınmadan piyasaya verilmesi'' nedeniyle 2. Sınıf B Seviyesinde geri çekme işlemi yapılması istendi.

Eczanelerin ve ilgili sağlık kuruluşlarının, ITO523 seri numaralı ''Bactrim Tablet''leri, ilaç depoları veya ilgili ilaç firmasına iade etmeleri gerekiyor.

AA


〰〰〰〰🐠

Çevrimdışı Ber-ceste

  • yazar
  • ****
  • İleti: 551
Bugünlerde nar suyu içmenin tam zamanı
« Yanıtla #154 : 21 Ekim 2008, 22:36:31 »
Kalbi kuvvetlendiren nar suyu, karaciğer zafiyetini giderdiği gibi mide iltihabını ve ağrısını geçiriyor. Bugünlerde pazarlarda bolca bulunan narın suyundan istifade etmek mümkün.
 
Nar suyu böbrek ve karaciğer hastalıklarına karşı çok faydalı. Nar suyu yüksek tansiyon hastalığının tedavisinde, kalp ağrılarında, basur hastalığının tedavisinde etkili olmakta. Böbrek zafiyetine karşı nar suyu içilmesi yararlıdır. Narın kabuğu çay gibi demlenerek içildiğinde, mide ve bağırsak hastalıkları ile ishal ve dizanteriye karşı oldukça faydalı olmakta.

Aile-Sağlık 
Sükût etmek gibi alemde nadana cevab olmaz..

Çevrimdışı adilcevaz

  • aktif okur
  • **
  • İleti: 235
  • susukunlugum asaletimdendir.
Ynt: Faydalı Bilgiler
« Yanıtla #155 : 21 Ekim 2008, 23:00:22 »
bu gün kesinlikle marulu çok yemeliyim ben ...
çok hoş ve güzel bilgiler tşkkr ederiz...
Bütün dünyayı verseler gamım bitmez nedendir bu
Taa ezelde gam turabıyla yoğrulmuş bendendir bu
Terk etme insafı makamı imtihandır bu
Gelen gider giden gelmez iki kapılı handır bu!

Çevrimdışı Tuğra

  • popüler yazar
  • ******
  • İleti: 6599
Az Su İçenlere Öneriler..
« Yanıtla #156 : 22 Ekim 2008, 01:38:27 »
Memorial Hastanesi Beslenme ve Diyet Bölümü’nden Dyt. İpek Ağaca, suyun yaşamsal önemine dikkat çekerek su içemeyenler için su tüketimini artırmanın yollarını sıraladı.

İşte size 10 pratik öneri:

1- Her sabah işyerinize geldiğinizde su için, bu davranışı alışkanlık haline getirin.

2- Masanızın üzerinde her zaman temiz ve tercihen cam bir şişede su bulundurun.

3- Çay ve kahve çok tüketiyor, içmeden uzun süre duramıyorsanız ve yeteri kadar su da tüketmiyorsanız buna da artık bir dur demenin zamanı gelmiş demektir. Çay ve kahve diüretik içeceklerdir.

Yani vücuttan su atımına sebep olurlar. Vücudun su kaybetmesini önlemek için de kaybedilen su miktarını yerine koymak gerekir. Çay/ kahve kupanıza su koyup tüketin. Bunu sırayla yapabilirsiniz. Bir defasında çay, diğerinde su koymak gibi. Böylece çay/kahve tüketiminiz otomatikman yarıya inecek ve su tüketiminiz de artacaktır.

4- Su içmeniz gerektiğini hatırlatan minik post-it kâğıtlar size yardımcı olacaktır. ’Su içmeyi unutma’ şeklinde notlar aldığınız post-it kağıtları monitörünüzün üzerine, arabanızın camına yapıştırabilir, cüzdanınızın içine, vb. yerlere koyabilirsiniz.

5- Her akşam işyerinizden ayrılırken su içmeyi alışkanlık haline getirin.

6- Her sabah kalktığınızda ilk işiniz su içmek olsun.

7- Her gece yatmadan önce mutlaka bir bardak su için.

8- Çantanızda minik bir şişe su bulunması, acil bir durumda (toplu taşıma aracı ile trafikte uzun süre kalma gibi durumda, vs.) oldukça faydalı olacaktır.

9- Arabanızda her ihtimale karşı en az 1 şişe içme suyu bulundurun.

10- İş yerinde sigara molası yerine su molası verin.

Gün içerisinde ne kadar su tüketmeli?

Ortalama 1, 5–2, 5 lt arasındaki su tüketimi normaldir.

Genellikle su ihtiyacımız gün içerisinde besinlerden sağladığımız enerjiye göre değişkenlik göstermektedir. Aldığımız kalori miktarı kadar su tüketmeliyiz. (1500 kal. enerji içeren bir diyet alıyorsanız; su gereksiniminiz de ortalama 1, 5 lt. olmalıdır) ama tabi bu miktar yaz aylarında artış göstermektedir. Terlemenin artması ile sıvı kayıpları söz konusu olmakta olup; ½-1 lt. daha fazla su tüketilmelidir.

mynet
〰〰〰〰🐠

Çevrimdışı Kahraman

  • aktif okur
  • **
  • İleti: 116
Ynt: Faydalı Bilgiler
« Yanıtla #157 : 22 Ekim 2008, 02:44:47 »
 Faydalı bilgiler özellikle de sağlık alanındaki tüm güncel bilgileri bizlerle paylaşmasından dolayı Tuğra kardeşimize teşekkür ederim, kendisinden ve emeği geçenlerden Hazreti Allah razı olsun... amin
« Son Düzenleme: 22 Ekim 2008, 02:46:59 Gönderen: Kahraman »
..Ey Rabbimiz! Bazı yüzlerin ağarıp,bazı yüzlerin kararacağı günde; bizi yüzleri ak,gönülleri pak olan,sevgili resülünün bayrağı altında toplanan mesut insanlar zümresine kat.O'nun(sav) yanında cennete girmeyi,mübarek Cemalini görmeyi,Senin dostlarınla komşu olmayı ve en büyük makam olan rızana ulaşmayı nasip eyle. Amin.

Çevrimdışı Tuğra

  • popüler yazar
  • ******
  • İleti: 6599
Mevsimler, vücudun fiziksel ve ruhsal yapısını etkiliyor
« Yanıtla #158 : 22 Ekim 2008, 10:17:35 »
Amin cümlemizden
-------------------------------------

Hava değişimleri, fizyolojik değişimlerin yanı sıra psikolojik değişimlere de yol açıyor. Mevsim değişikliğine bağlı ortaya çıkan şikayetlerin geçiştirilmemesi gerektiği belirtiliyor.
 
Beslenmeye mevsim geçişlerinde daha fazla dikkat edilmesi gerektiğine dikkat çeken uzmanlar, bağışıklık sistemini kuvvetlendirmek için C, B ve E vitaminlerinin alınmasını öneriyor. Kadınların bu dönemden erkeklere oranla daha fazla etkilendiğini belirten İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Murat Akbaş, Online Sağlık'a yaptığı açıklamada güneşin ve sıcak havanın etkisini yitirmesiyle şikayetlerin artığını söyledi.

Dr. Akbaş, "Sonbahar mevsimi insanlara birkaç yönden etki ediyor. Bunlardan ilki termal etkidir. Bu etki ısı değişimleri ve nem oranlarında ani azalmalar nedeniyle yaşanıyor. İkinci etki ise psikolojik etkidir. Güneş ve ısı insana mutlulukla huzur veriyor. Sonbaharın gelişiyle birlikte kişilerde; halsizlik, uykusuzluk, yorgunluk gibi şikayetler artıyor. Psikolojik ve hormonel dengeleri erkeklere göre daha hassas olduğu için kadınlar erkeklere oranla daha fazla etkileniyor" dedi.

Hava değişimlerinin fizyolojik değişimlerin yanı sıra psikolojik değişimlere de yol açtığını belirten Dr. Akbaş, soğuk havalarda intihar vakalarının artığını belirterek, "Kuzey ülkelerinde kış ayları soğuk ve karanlık geçer. Ülke insanlarında depresyona girme oranları diğer ülkelere göre daha fazladır. Oysa Güney ve Akdeniz ülkelerinde bu orana daha az rastlanmaktadır" diye konuştu.

Mevsim değişikliğine bağlı ortaya çıkan şikayetlerin geçiştirilmemesi gerektiğini belirten Dr. Murat Akbaş sporun depresyon ve halsizlik için en iyi ilaç olduğunu vurgulayarak, "Yorgunluk, halsizlik ve depresyon şikayetleri olan kişilerde konsantrasyonu artırıcı ve motivasyonu güçlendirici spor faaliyetlerine ve hobilere önem verilmesi büyük fayda sağlayacaktır. Genellikle hafif sporlara; balık tutma, avcılık, yürüyüş gibi faaliyetlere öncelik verilmelidir. Gerekli görüldüğü durumlarda bir uzmandan yardım istenmelidir" ifadelerini kullandı.

Beslenmeye mevsim geçişlerinde daha fazla dikkat edilmesi gerektiğini belirten Dr. Murat Akbaş şöyle devam etti:
 
"Beslenme her mevsim dengeli ve düzenli yapılmalıdır. Bahar aylarında ise vücudun yaşadığı ani değişiklikler nedeniyle dışarıdan takviye gıdalara ihtiyaç duyulmaktadır. Bağışıklık sistemini kuvvetlendirmek için C, B ve E vitaminlerinin alınmasına dikkat edilmelidir. Yine aynı aylarda kafein ve alkolden uzak durulmalı, ada çayı ve melisa çayı sıkça tüketilmelidir".

iha
〰〰〰〰🐠

Çevrimdışı Tuğra

  • popüler yazar
  • ******
  • İleti: 6599
Kanser tedavisinde son umut
« Yanıtla #159 : 23 Ekim 2008, 21:27:28 »
Avustralyalı bilimadamları, köpekbalıklarının kanında bulunan antikorların kanserle mücadelede önemli bir rol oynayabileceğini bildirdi.
 
Araştırmacılar, hücrelerin hastalığın yayılmasını geciktirdiğine ilişkin güçlü işaretler olduğunu belirtti. Bu çalışmanın göğüs kanserinde yeni tedavi yöntemlerinin geliştirilmesini sağlayabileceği düşünülüyor.

BBC'nin haberine göre, Melbourne'deki La Trobe Üniversitesi uzmanları, köpekbalıklarının kanserde hayat kurtarıcı olabileceğine inanıyor. Araştırmacılara göre, köpekbalıklarının kanda hastalıklarla mücadele eden farklı antikorları var ve bunlar belli kanser hücrelerinin büyümesini engellemeye yardımcı olabilir.

Laboratuvar deneyleri, bu antikorların göğüs kanserinin yayılmasını engellediğini gösterdi. Köpekbalıklarının çok güçlü bir bağışıklık sistemi var ve nadiren enfeksiyon kapıyor.
 
La Trobe Üniversitesi uzmanları, daha önce köpekbalığı antikorlarının sıtma proteinlerine tutunarak alyuvarlara sıçramasını önlediklerini ortaya çıkarmıştı. Köpekbalığı hücrelerinin iltihaplı romatizma için de çözüm olabileceği ifade ediliyor.
〰〰〰〰🐠

Çevrimdışı Tuğra

  • popüler yazar
  • ******
  • İleti: 6599
Elleriniz Size Yeter
« Yanıtla #160 : 24 Ekim 2008, 22:35:26 »
Ağrı ve sancı olduğunda ilaçlara sarılıp ya da doktora gitmekten çekinenlere `El Masajı` alternatif bir tedavi yolu olabilir... Almanya`nın en çok satan gazetesi Bild`e konuşan fizyoterapistler, elimizde vücudumuzla organlar arasında bağlar kuran enerji yolları olduğunu ve bu bölgelere masaj yapıldığında ağrı ve sızıların aza indirilebileceğini söyledi.

Avucumuzun içinde belli noktalara yapılan masaj fikri akupunktur mantığıyla aynı fakat bu tedavide iğneye ihtiyaç yok. İğne yerine bu noktalara masaj yapmak yeterli... Ancak fizyoterapistler çok şiddetli ve uzun süreli ağrılarda mutlaka doktora gidilmesinin altını çiziyor.

* OMUZ: Omuz sancı ve ağrılarına çare olabilmek için serçe parmağınızın hemen altındaki bölgeyi ovarak masaj yapın.

* KULAK: Kulağımızda durmak bilmeyen bir tınlama sesi veya sancısı varsa, sağ elimizin orta ve işaret parmaklarının orta bölgelerine birkaç dakika süreyle masaj yapın. Ama kulağımızda şiddetli bir ağrı varsa mutlaka doktora gitmek lazım.

* BÖBREKLER: Böbreklerde ağrı olması mutlaka doktorluk bir tedavi. Fakat dayanılmayan sancıları hafifletebilmek için avucumuzun başparmağa yakın olan bölgesine 3 dakika kuvvetli şekilde masaj yapın.

* MİDE: Sol elimizin avucunun orta kısmı mide bölgesidir. Hergün birkaç sefer bölgeye masaj yapmamız, hafif mide ağrıları ve sindirim problemlerini hafifletecektir.

* GÖĞÜS- AKCİĞER: Her iki avucumuzun üst tarafına hafif masaj yapmak bronşit ve nefes darlığı problemlerini hafifletebilir.

tumgazeteler.com
〰〰〰〰🐠

Çevrimdışı Tuğra

  • popüler yazar
  • ******
  • İleti: 6599
Süper Enerji Formülü
« Yanıtla #161 : 25 Ekim 2008, 01:15:42 »

GENÇLEŞTİRİCİ FORMÜL;

Bu etkili karışım sizi genç ve zinde tutuyor.
Karışımı tüketmeye başladıktan 2 gün sonra etkisini görmeye başlıyorsunuz. Vücuttaki toksinlerin atılmasını sağlayan karışım, karaciğer yağlanmasına karşı da mükemmel bir koruma sağlıyor.

GENÇLEŞTİRİCİ FORMÜL;MALZEMELER
-15-16 sap maydanoz
-2 yemek kaşığı taze limon suyu
-Yarım bardak su

GENÇLEŞTİRİCİ FORMÜL; HAZIRLANIŞI

Maydanoz, limon ve suyu karıştırıp blenderdan geçirin. Hazırladığınız bu karışımı sabah aç karnına kahvaltıdan 15-20 dakika önce için. 15 gün boyunca her sabah düzenli olarak tüketin. İkinci günden itibaren kendinizi daha dinç ve zinde hissedeceksiniz.

SUPER ENERJI FORMULU MALZEMELER

-Bildiğimiz siyah çay (Ancak çok demli olmayacak, açık olacak, poşet çay olmayacak)
-10-12 sap kuru karanfil

SUPER ENERJI FORMULU HAZIRLANIŞI...

Demlenmiş siyah çayın içine kuru karanfilleri atın. 2-3 dakika bekleyin ve karıştırıp için. İçtikten 10 dakika sonra saçınızın kökünde bile dahi kıpırdanmayı hissedeceksiniz. Yorgunluğunuzun buharlanıp gittiğini belirgin şekilde farkedeceksiniz. Dinçleştiren ve üzerinizdeki ağırlığı alan bir formül.

Prof.Dr.İbrahim Saraçoğlu'ndan Öneriler
〰〰〰〰🐠

Çevrimdışı ay-yüzlüm

  • yazar
  • ****
  • İleti: 641
Ynt: Faydalı Bilgiler
« Yanıtla #162 : 25 Ekim 2008, 01:56:08 »
çok güzel faydalı bilgiler deposu adeta

ellerinize sağlık çok teşekkür ederiz..
Yürü dünya yürü bu yol dergaha gider.
Bu yol gama,kedere,acıya,aha gider.
Çıkablirsen eyer bu yokuşu zirveye,
Hüzünlenme o zaman sonu felaha gider.

Çevrimdışı Tuğra

  • popüler yazar
  • ******
  • İleti: 6599
İştahınızı kesecek yöntemler
« Yanıtla #163 : 25 Ekim 2008, 11:27:53 »
Rica Ederim,inşAllah faydalı oluyordur  :)
--------------------------------------
su içmek kendinizi tok hissetmeniz açısından önemli. Ayrıca vücudunuz susuz kaldığında çoğu zaman açlık hissine benzer sinyaller gönderiyor.

Bol su içmek, bedeninizin su istediği zamanlarda yemeğe yönelmenizi engelleyecektir. Egzersizleriniz zorlaştıkça vücut ısınız artar ve daha fazla kalori yakmaya başlarsınız.

Böylece egzersizi takip eden birkaç saat boyunca iştahınız bastırılmış olur. Öğün aralarında dayanılmaz atıştırma duygusunu dişlerinizi fırçalayarak erteleyebilirsiniz

Prof. Dr. Erkan topuz
〰〰〰〰🐠

Çevrimdışı Tuğra

  • popüler yazar
  • ******
  • İleti: 6599
Tok tutan yiyecekler
« Yanıtla #164 : 26 Ekim 2008, 11:04:33 »

avokado: b6 vitamini deposudur. Kansere karşı koruyucu etkisi vardır. Tok tutan avokadoyu kendinizi aç hissettiğiniz zamanlarda yiyebilirsiniz.

Çavdar ekmeği:
yapılan diyetlerin hepsinde kepek ekmeğinden bahsedilse de aslında çavdar ekmeğinin tok tutan etkisi yadsınamaz. Hatta beyaz buğday ekmeğine göre yüzde 50 oranında daha fazla doyma hissi verir.

Dil peyniri: gün içerisinde açlık hissettiğinizde atıştırabileceğiniz faydalı bir gıda olmasının yanında proteinli yapısından dolayı tok tutma özelliğine de sahiptir.

Böğürtlen: kendinizi aç hissettiğinizde bir kase yoğurdun içine karıştıracağınız böğürtlen sizi bir süre tok tutar. Böğürtlen çok fazla antioksidan içerir, bu nedenle de yararlıdırlar.

Sardalya: protein deposudur. Kan şekeri seviyesinin dengelenmesini sağlar. Bu sayede tokluk hissi verir. Ayrıca metabolizmanın harekete geçmesini sağlar.

Elma: yapılan diyetlerde ara öğün olarak elma tavsiye edilir bunun nedeni ise tok tutucu özelliğinin olmasıdır. Kalorisi az olan elmayı acıktığınızda yerseniz bir süre daha tok hissedersiniz.

Kepekli makarna: günlük gıda tüketiminde önemli bir yere sahip olan lifli besinlerdendir. Bu besinler yendikten sonra hacimlerinin yüzde 20’si kadar genişleme özelliğine sahip oldukları için tokluk hissi verirler.

Esmer pirinç: kan şekerini dengede tutarak açlık hissinin önüne geçen karbonhidratların başında gelen esmer pirinç, uzun süre acıkmamanızı sağlar. Bu nedenle yemeklerinizde esmer pirince yer verin.

Yulaf ezmesi:
tokluk ve şişkinlik hissi veren besinlerin başında gelir. Fakat yulaf ezmesini süt ile değil su ile yapmakta fayda vardır. Sütle yapıldığında ise sütü tercih edin.

Badem: günde iki avuç düzenli olarak yenecek bademin, tokluk hissi vererek obeziteye karşı müzadelede yararlı olduğu yapılan araştırmalar ile kanıtlanmış bir gerçek.

Brokoli:
brokolide vücuttaki insulin dengesini koruyan krom bulunur. Kan şekerinin düşmesini engelleyen krom sayesinde açlık hissetmezsiniz.

Yumurta: çok pişmiş yumurta da tok tutan yiyecekler arasındadır. Hazırlanması kolay olan yumurta protein açısından da zengindir. Protein sizi tok tuttuğu için kolay kolay acıkmazsınız.

Donmuş yoğurt: dondurma isteğinizi donmuş yoğurt yiyerek karşılayabilirsiniz. Meyveli donmuş yoğurt yediğinizde hem karnınızı tok tuttuğunu hissedecek, hem de fazla kalori almamış olacaksınız.

Sebze çorbası: çorba, atıştırmak için ideal olmasa da az kalorisi ve tok tutan etkisi ile idealdir. Acıktığınızda bir kase çorba açlığınızı bastırır.

Çilek: canınız çok fazla tatlı istediğinde bir kap dolusu çilek yiyebilirsiniz. Çileklerin üzerine bir tatlı kaşığı pudra şekeri de dökerseniz tatlı yemiş kadar olursunuz. Ayrıca çilek tok hissetmenizi sağlar.

Ihlamur: yemek saatine yakın içilen ıhlamurun, hastalıklara faydasının yanı sıra iştahı kapatan etkisi de var.

Prof. Dr. Erkan Topuz
〰〰〰〰🐠