Gönderen Konu: "Duvardan Dökülen İnciler" Takvim Yaprakları  (Okunma sayısı 1064010 defa)

0 Üye ve 246 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Mücteba

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 9211
  • "En büyük keramet, istikâmet üzere olmaktır..."
Hangi Hayvanlar Kurban Edilir? | Kısmî Güneş Tutulması
« Yanıtla #1740 : 14 Eylül 2015, 14:41:21 »

"Euuzü billâahi mineşşeytaanir raciym Bismillâahi'r- rahmâani'r - rahıym"

(قَالَ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: إِنَّ عِلْمًا لَا يُنْتَفَعُ بِهِ كَكَنْزٍ لَا يُنْفَقُ فِي سَبِيلِ اللهِ. (كنز

“Kendisiyle menfaatlenilmeyen (amel edilmeyen) ilim Allah yolunda harcanmayan hazine gibidir.”
(Hadîs-i Şerîf, Kenzu’l-Ummâl)



13
Eylül Pazar 2015

Ayın Safhaları


Rûmî: 31 Ağustos 1431  - Hicrî: 29 Zilkâde 1436

Sakarya Zaferi (1921) • Kınık, Karacabey ve Soma'nın Kurtluşu (1922)


Hangi Hayvanlar Kurban Edilir?

Kurban olan hayvanlar koyun, keçi, sığır, câmûs (manda) ve devedir.

Bir yaşını bitirip iki yaşına girmiş koyun ve keçi, iki yaşını bitirip üç yaşına girmiş sığır ve manda, beş yaşını tamamlayıp altı yaşına girmiş olan deve kurban olur.

Ancak kuzu büyük olup bir senelik koyundan fark oluna-mazsa ve altı ayı tamam etmişse kurban olur.

Kurban vahşî (yabânî) olmamalıdır.

Bir koyun, bir keçi bir kimse için kurban olur.

Bir sığır, bir câmûs (manda) ve bir deve yedi kişi için kurban olur. Yani yedi kişi müşterek olarak bir sığırı veya deveyi kurban edebilirler. Ortaklar tek, çift veya yediden az olabilir.

Bir kimse iki koyun kurban edebilir.

Resûl-i Ekrem sallallâhu aleyhi ve sellem Efendimiz her sene iki koyun kurban ederdi. Vedâ Haccı’nda yüz deve kurban ettiler.

Ortakların inek, öküz, deve veya câmûs kurban ederken kurbanı hep birlikte alması veyâhut içlerinden birine vekâlet vermesi müstehaptır.

Bütün ortakların kurbanda ibâdete, sevâb ve fedâ-yı nefse niyet etmeleri ve hisselerinin müsâvî (denk) ve hep-sinin Müslüman olmaları şarttır.

Ortakların bazısı vâcib kurbana, diğerleri sünnet, nâfile, nezir (adak) veya akîka kurbana niyet etse yâhut ortakların bazısı ölü yâhut sabî veya bunamış olsa kurban câiz olur.

Kısmî Güneş Tutulması

Bugün (13 Eylül Pazar) “Kısmî Güneş Tutulması” olacaktır.

Tutulma, Güney Afrika kıtası ve Antarktika kıtası ile Hindistan’ın güneyinden kısmi olarak görülebilecek, Türkiye, Almanya ve Avusturya’dan görülemeyecektir.
Tutulmanın büyüklüğü:  0.7871’dir.
Başlangıcı: 13 Eylül 2015   07.41 (Türkiye yaz Saati)
Tutulmanın ortası:  13 Eylül 2015   09.54          ” 
Tutulmanın sonu:  13 Eylül 2015   12.06         ”       




Çevrimdışı Mücteba

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 9211
  • "En büyük keramet, istikâmet üzere olmaktır..."
Kurban | Kurbanda Temizlik ve Etin Muhafazası
« Yanıtla #1741 : 14 Eylül 2015, 14:45:29 »
"Euuzü billâahi mineşşeytaanir raciym Bismillâahi'r- rahmâani'r - rahıym"

(قَالَ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: مَا مِنْ أَيَّامٍ أَحَبُّ إِلَى اللهِ أَنْ يُتَعَبَّدَ لَهُ فِيهَا مِنْ عَشْرِ ذِي الْحِجَّةِ يَعْدِلُ صِيَامُ كُلِّ يَوْمٍ مِنْهَا بِصِيَامِ سَنَةٍ وَقِيَامُ كُلِّ لَيْلَةٍ مِنْهَا بِقِيَامِ لَيْلَةِ الْقَدْرِ. (ت

“Hiçbir günde yapılan sâlih amel Allâhü Teâlâ’ya Zilhicce ayının ilk on gününde yapılan sâlih amelden daha sevimli olamaz. Bu günlerde tutulan bir gün oruç bir senelik oruca, bir gecesini (ibadet ile) ihyâ etmek de Kadir gecesini ihyâ etmeye denktir.”
(Hadîs-i Şerîf, Sünen-i Tirmizî)



14
Eylül Pazartesi 2015

Ayın Safhaları


Rûmî: 01 Eylül 1431 - Hicrî: 30 Zilkâde 1436

İstanbul'da Büyük Deprem (Kıyamet-i Suğra) (1509) • Bergama, Dikili, Manyas ve Mustafakemalpaşa'nın Kurtuluşu (1922)


Kurban

Zilhicce ayının onuncu, on birinci, on ikinci günleri ile on birinci, on ikinci gecelerinde ibâdet ve Allâh’a yakınlık niyeti ile kesilen beş nevi hayvana (deve, koyun, keçi, manda ve sığır) kurban denir. Zarûrî ve aslî ihtiyaçları ve borçlarından sonra nisâb miktârı malı olan her Müslümana senede bir kere Kurban Bayramı günlerinden birinde kurban kesmek vâcibdir.

Kurbanda Temizlik ve Etin Muhafazası

Hastalıksız ve sağlık kontrolleri yapılmış hayvanlar alınmalıdır. Hayvanların kesilmesi, yüzülmesi, parçalanması, etin nakli, muhafazası ve pişirilmesinde temizliğe son derece dikkat edilmelidir. Sakatat ile etler aynı yerde bulundurulmamalıdır. Kesme, yüzme ve parçalama işleri serin yerlerde yapılmalı; kan, bağırsak vs. gelişi güzel etrafa atılmamalı ve akarsulara dökülmemelidir. Etler, kesildiği sıcaklıkta buzdolabına, poşet içine veya hava almayacak şekilde büyük parçalar halinde üst üste konulmamalıdır. Etin sıcaklığı düştükten sonra buzdolabına konulup 12 saat dinlendirilmelidir. Hemen yenilmeyecek etler bu dinlendirmeden sonra, ihtiyaca uygun miktarlarda derin dondurucuya konulmalı veya kavurma yapılarak muhafaza edilmelidir. Et, buzdolabında 2-3 gün, kıyma ise 1 gün dayanır. Eğer daha uzun müddet muhafaza edilecekse küçük parçalar halinde buzdolabının buzluğunda veya derin dondurucuda saklanmalıdır. Donmuş etler, çözülmesi için buzdolabının alt raflarında bekletilmeli, kalorifer ve soba üzerinde veya oda sıcaklığında bekletilmemelidir. Pişmiş etler sıcak iken derin dondurucuya konulmamalı, oda sıcaklığında 2 saatten fazla da kalmamalıdır. Zehirlenme tehlikesine karşı dikkatli olunmalıdır. Çiğ eti hazırlamadan önce ve sonra eller iyice yıkanıp kurulanmalıdır. Çiğ etler için kullanılan kesme tahtası, meyve ve sebzeler için kullanılmamalıdır.


Çevrimdışı Mücteba

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 9211
  • "En büyük keramet, istikâmet üzere olmaktır..."
Kurbanın Müstehabları | Kurban Keserken Besmele Dâir
« Yanıtla #1742 : 15 Eylül 2015, 10:57:06 »
"Euuzü billâahi mineşşeytaanir raciym Bismillâahi'r- rahmâani'r - rahıym"

(عَنْ أَبِي رَافِعٍ، قَالَ : قَالَ النَّبِيُّ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : لَأَنْ يَهْدِيَ اللهُ عَزَّ وَجَلَّ عَلَى يَدَيْكَ رَجُلًا خَيْرٌ لَكَ مِمَّا طَلَعَتْ عَلَيْهِ الشَّمْسُ وَغَرَبَتْ. (طب

Ebû Râfi'den (r.a.): Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyurdular:
“(Yâ Ebâ Râfi’) Allâhü Teâlâ’nın senin elinle (vasıtanla) bir kişiye hidâyet etmesi, senin için, güneşin üzerine doğup battığı şeylerden hayırlıdır.”
(Hadîs-i Şerîf, Taberânî, el-Mu’cemü’l-Kebîr)



15
Eylül Salı 2015

Ayın Safhaları


Rûmî: 02 Eylül 1431 - Hicrî: 1 Zilhicce 1436

Ayvalık'ın Kurtuluşu (1922)


Kurbanın Müstehabları

1- Kurban edilecek hayvanı kurban günlerinden evvel alıp beslemek.

2- Kesileceği yere incitmeden ve hürmet ile götürmek.

3- Kesebiliyorsa kendisi kesmek.

4- Kesemiyorsa ehil bir kimseyi vekil edip kesilirken hazır bulunmak.

Peygamber Efendimiz (s.a.v.) kızına buyurdular ki: “Ey Fâtıma, kalk ve kurbanının kesilmesine şâhid ol. Zîrâ kanından ilk damlası yere düştüğünde, işlediğin her bir günâhın af ve mağfiret olunur. Ve ‘İnne salâtî ve nüsükî ve mahyâye ve memâtî lillâhi rabbi’l-âlemine lâ şerîke leh.’ duâsını oku.”

5- Bıçağın büyük ve keskin olması.

6- Kurbanın iki şah damarı ile yemek ve nefes borusunu kesmek.

7- Hayvan ölmeden derisini yüzmemek.

8- Kurbanı keserken kurbanın âzâ(organ)ları ve parçaları mukâbilinde kendi vücûdunun ve bütün âzâlarının cehennemden âzâd olmasına niyet etmektir.

Kurban Keserken Besmele Dâir

“Bismillâhi Allâhü Ekber”den sonra hiçbir şey ile meşgul olmayıp kurbanı hemen boğazlamak şarttır. Besmeleden sonra bıçak bilenirse besmeleyi tekrar etmek lâzımdır. “Bismillâhi Allâhü Ekber” dedikten sonra kurban yerinden kalkıverse yatırılıp keserken tekrar besmele çekilir. Besmeleden sonra elindeki bıçağı bırakıp diğer bir bıçak alsa besmeleyi tekrar etmek lâzım olmaz. Bir kurban üzerine besmele okuduktan sonra onu bırakıp diğerini kesecekse besmeleyi tekrarlamak lâzımdır. Birkaç kurbanı birbiri ardınca boğazlasa her birinde besmeleyi tekrarlamak lâzımdır.


Çevrimdışı Mücteba

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 9211
  • "En büyük keramet, istikâmet üzere olmaktır..."
"Euuzü billâahi mineşşeytaanir raciym Bismillâahi'r- rahmâani'r - rahıym"

(قَالَ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: إِنَّ الْعُلَمَاءَ وَرَثَةُ الْأَنْبِيَاءِ. (ت

Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyurdular:
"Muhakkak (kâmil) âlimler peygamberlerin vârisleridir.”
(Hadîs-i Şerîf, Sünen-i Tirmizî)



16
Eylül Çarşamba 2015

Ayın Safhaları


Rûmî: 03 Eylül 1431 - Hicrî: 2 Zilhicce 1436

Ebu'l Faruk Süleyman Hilmi Silistrevî Hazretleri'nin İrtihali (1959)


Silsile-i Sâdât’ın 33. ve Son Halkası Süleyman Hilmi Tunahan (k.s.) (1)

Süleyman Hilmi Tunahan (k.s.) Efendi Hazretleri 1888 (Hicri 1305, Rûmi 1304) senesinde -Bugün Bulgaristan sınırları içinde kalan- Silistre’nin Hezargrad kasabasının Ferhatlar Köyü’nde dünyaya geldiler. Babası Hocazâde Osman Efendi, tahsilini İstanbul’da tamamlamış ve Silistre’nin Satırlı Medresesi’nde yıllarca müderrislik etmiş mâruf bir dersiâmdır. Annesinin adı Hatice Hanım’dır. Dedesi ise, Kaymak Hâfız namı ile meşhur bir zat olup 110 yaşına doğru vefat etmiş olan Mahmud Efendi’dir.

Hocazâdeler olarak bilinen bu asîl ailenin ceddi İdris Bey’e dayanır. İdris Bey, Fatih Sultan Mehmed Han tarafından Tuna Han’ı nasbedilmiş ve üstelik kendisine kız kardeşi tezvic edilmiş bir zâttır.

Babası Osman Efendi, İstanbul’da tahsiline devam ederken, dikkate şâyân bir rüya görmüştür. Rüyasında, vücudundan kopan bir parçanın gökyüzüne çıkıp dünyaya ışık saçtığını görür. Gördüğü rüyasını “Sulbünden gelecek bir evladının dünyayı mânen aydınlatacağı” şeklinde tabir eder. Silistre’ye dönünce evlenir. Dünyaya gelen Fehim, Süleyman Hilmi, İbrahim ve Halil ismindeki dört oğlundan rüya tabirine muvâfık düşecek isti’dadı Süleyman Hilmi’de görür. Onun yetişmesi için hususi bir ihtimam gösterir.

Süleyman Efendi Hazretleri (k.s.) ilk tahsilini Silistre Rüşdiyesi’nde ve Satırlı Medresesi’nde yaptı. Daha sonra tahsilini tamamlamak üzere babası tarafından İstanbul’a gönderilir. Babası onu İstanbul’a gönderirken şu tavsiyede bulunmuştu:
Oğlum, Usûl-i Fıkıh ilmine iyi çalışırsan, dininde kuvvetli olursun. Mantık ilmine iyi çalışırsan, ilminde kuvvetli olursun.

İstanbul’da, Fâtih Dersiâmlarından ve devrin meşhûr âlimlerinden Bafra’lı Ahmet Hamdi Efendi’nin ders halkasına oturdu ve 1913 yılında ondan birincilikle icâzet aldı.

1916’da Dârü’l-Hilâfeti’l-Aliyye Medreseleri, Kısm-ı Âli (Sahn) Medresesini bitirdikten sonra 1916’da ihtisâsını (doktora) yapmak üzere Medresetü’l-Mütehassisîn’in (Süleymaniye Medresesi) Tefsir ve Hadis şubesine girdi. İlk iki seneyi muvaffakiyetle tamamlayınca 1918 senesinde yirmi arkadaşıyla birlikte kendilerine -Şeyhülislamlık makamının teklifi ve Padişah Mehmed Vahîdüddin Hân’ın tasdiki ile- İstanbul Müderrisliği Ruûsu verildi. 1919’da Medresetü’l-Mütehassisîn’den birinci derece ile mezun oldu. (Devamı var)


Çevrimdışı Mücteba

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 9211
  • "En büyük keramet, istikâmet üzere olmaktır..."
"Euuzü billâahi mineşşeytaanir raciym Bismillâahi'r- rahmâani'r - rahıym"

(قَالَ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: مَا أَحَدٌ أَعْظَمُ عِنْدَ اللهِ مِنْ رَجُلٍ يَعْمُرُ فِي الْاِسْلَامِ. (كنز

“Allâhü Teâlâ nezdinde, ömrünü İslâm’a hizmette geçiren kimseden (sevap bakımından) daha büyük kimse yoktur.”
(Hadîs-i Şerîf, Kenzü’l-Ummâl)



17
Eylül Perşembe 2015

Ayın Safhaları


Rûmî: 04 Eylül 1431 - Hicrî: 3 Zilhicce 1436

Bandırma'nın Kurtuluşu (1922) • Rusların Polonya'yı İşgali (1939) • Adnan Menderes'in İdamı (1961)


Silsile-i Sâdât’ın 33. ve Son Halkası Süleyman Hilmi Tunahan (k.s.) (2)

Medresetü’l-Mütehassisîn’e girmeden önce Medresetü’l-Kuzât’ın (Hukuk Fakültesi) da giriş imtihânını birincilikle kazandılar. Fakat bunu büyük bir sevinç ile babasına mektupla bildirdiği zaman babasından şu telgrafı alır: “Süleyman, ben seni cehenneme göndermek için İstanbul’a göndermedim.”

Pederleri bu telgraf ile kendisine, Peygamber Efendimiz’in (s.a.v.) “Üç kâdî’den ikisi cehennemdedir.” meâlindeki Hadîs-i Şerîf’lerini hatırlatıyorlardı.

Süleyman Efendi Hazretleri (k.s.), pederine verdiği cevapta, “Kendisinin aslâ kâdî (hâkim)lik mesleğine sülûk etmeğe niyetli olmadığını, asıl maksadının, devrinin bütün zâhirî din ilimleri sahasında kemâle ermek olduğunu” bildirdi ve Medrese-i Süleymaniye’nin  Tefsir ve Hadis kısmından diplomasını alıp Dersiâm olduğu gibi Medresetü’l-Kuzât’tan da mezun olup kâdîlik rütbesini aldılar. Böylelikle devrinin aklî ve naklî ilimlerinde en yüksek dereceyi ihrâz etmiş oldular.

Ezelî takdir olarak Silsile-i Sâdât’ın 33. ve son halkası kendilerinin nasibi olduğundan Seyyidler zincirinin 32. halkası Salâhuddîn İbn-i Mevlânâ Sirâcuddîn (k.s.) Hazretleri’nde mânevî seyr ü sülûkünü tamamladıktan sonra tecelliyâtın büyüklüğünden üstazı kendilerini İmâm-ı Rabbânî Müceddid-i Elf-i Sânî Ahmed-i Fârûkî Serhendî (k.s.) Hazretlerinin nisbeti rûhâniyesine teslim ettiler. Dünyanın şu son zamanlarında ilâhi feyizden nasipleri bulunan insanları yüksek himmetleriyle küfr ü dalâl çukurundan imân ve ihlâs sâhâsına çıkardılar. Halen de çıkarmaktadırlar.

Süleyman Hilmi Tunahan Efendi Hazretleri (k.s.), 16 Eylül 1959 (13 Rebîulevvel 1379)  Çarşamba günü dâr-ı bekâ’ya irtihal buyurdular. (Kaddesallâhü sirrahü’l-eaz) Ancak tasarruf ve irşadları tamamıyla ve kemâliyle berdevamdır. Cenâb-ı Hak sevenlerini ve bütün mü’minleri şefaatlerine nâil kılsın. (Âmin)


Çevrimdışı Mücteba

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 9211
  • "En büyük keramet, istikâmet üzere olmaktır..."
Osmanlı'da Kurban
« Yanıtla #1745 : 18 Eylül 2015, 11:06:26 »
"Euuzü billâahi mineşşeytaanir raciym Bismillâahi'r- rahmâani'r - rahıym"

(اَسْتَعِيذُ بِاللهِ : إِنَّا أَعْطَيْنَاكَ الْكَوْثَرَ. فَصَلِّ لِرَبِّكَ وَانْحَرْ. (سورة الكوثر, 1-2

“(Habîbim Ahmed,) Şüphe yok ki biz sana Kevser’i verdik. Sen de Rabb’in için namaz kıl ve kurban kes...”
(Kevser Sûresi, âyet 1-2)



18
Eylül Cuma 2015

Ayın Safhaları


Rûmî: 05 Eylül 1431 - Hicrî: 4 Zilhicce 1436

Ertuğrul Firkateyni'nin Japon Sularında Batması (1890) • Erdek, Yenice, Biga ve Mahmudiye'nin Kurtuluşu (1922)


Osmanlı'da Kurban

Eski İstanbul’da kurbanlık olarak daha ziyade koyun veya koç tercih edilirdi. Hayvanlar günümüzdeki gibi Rumeli ve Anadolu illerinden İstanbul yakınlarına getirilir, miktarı ve ne zaman İstanbul’a getirileceği hükümete bildirilirdi. Bunların şehir içine girmesiyle sokaklar kurbanlıklarla dolardı. Daha çok Karaman ve Kıvırcık cinsi koyunlar tercih edilirdi. Payitahta getirilen koyunların fiyatı ağnam müdürü ve ehl-i vukûf tarafından kararlaştırılırdı. Tespit edilen fiyat hükümete ulaştırılır ve haksız kazancın önüne geçmek için halka ilan edilmek üzere İstanbul kadısına bildirilirdi. Koyunların fiyatı cinslerine göre “en iyisi” veya “orta hallisi” şeklinde belirlenirdi.

Satın alırken hayvanın yavrulu olmamasına, gözlerinin sağlam olmasına, boynuzlarının kırık veya herhangi bir azasının noksan bulunmamasına hususiyetle dikkat edilirdi. Satın alınan kurbanlıklar güzelce yıkanır, tüyleri taranır, boynuzları zeytinyağlarıyla yağlanır, temiz otlar üstüne yatırılarak bayram gününe kadar ahırda veya bahçede beslenirdi. Bu arada geçmişler adına kesilecek kurbanlar, boynuzlarına kurdele bağlanarak diğerlerinden ayrılırdı.

Süleymaniye, Beyazıt, Sultanahmed gibi selâtin camilerinde kılınan bayram namazından sonra sıra kurbanların kesilmesine gelirdi. Kesebiliyorsa ev sahibi kurbanını kendisi keser, aksi halde kasap çağırır ve “Kurbanımı kesmeye sizi vekil tayin ettim” diye vekâlet verirdi. Kurbanlar kesildikten sonra ev sahibi iki rekât şükür namazı kılardı.

Kurban etleri üç pay edilir; birinci kısım evde alıkonur, diğer ikisi medreselerdeki talebelere ve fakirlere dağıtılırdı.

Kesilen hayvanın postunun ilim talebelerine verilmesi âdet idi. (Tarihe Not Düşen Kareler, Çamlıca B. Y.)


Çevrimdışı Mücteba

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 9211
  • "En büyük keramet, istikâmet üzere olmaktır..."
Kurban Nasıl Kesilir?
« Yanıtla #1746 : 05 Ekim 2015, 18:51:32 »
"Euuzü billâahi mineşşeytaanir raciym Bismillâahi'r- rahmâani'r - rahıym"

(قَالَ أَصْحَابُ رَسُولِ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ يَا رَسُولَ اللهِ مَا هَذِهِ الْأَضَاحِيُّ قَالَ سُنَّةُ أَبِيكُمْ إِبْرَاهِيمَ قَالُوا فَمَا لَنَا فِيهَا يَا رَسُولَ اللهِ قَالَ بِكُلِّ شَعَرَةٍ حَسَنَةٌ. (هـ

“Ashâb-ı Kirâm, ‘Yâ Resûlallâh! Bu kurbanlar nedir?’ diye sordular.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) ‘Babanız İbrahim aleyhisselâmdan gelen dinî bir vecibedir.’ buyurdu.
‘Kurbanda bize ne sevap vardır?’ dediler. ‘Her bir kılı için bir sevap vardır.’ buyurdular.”
 (Hadîs-i Şerîf, Sünen-i İbn-i Mâce)



19
Eylül Cumartesi 2015

Ayın Safhaları


Rûmî: 06 Eylül 1431 - Hicrî: 5 Zilhicce 1436

İstanbul Rasathanesi'nin Kuruluşu (1576)


Kurban Nasıl Kesilir?

Kurban kesmeye “Yâ Rabbi! Şu vücudum sana karşı o kadar hata ve isyan etti ki affedilebilmem için bu vücudu sana kurban etmem lazım. Fakat sen insan kurban etmeyi haram kıldığından vücuduma bedel olarak bu hayvanı kesiyorum, kabul eyle.” diyerek niyet edilir.
Besmele-i şerîfe ile;
“İnnî veccehtü vechiye lillezî fetara’s-semâvâti ve’l-arda hanîfen ve mâ ene mine’l-müşrikîn.” ve
“Allâhümme hâzâ minke ve leke. Allâhümme inne salâtî ve nüsükî ve mahyâye ve memâtî lillâhi Rabbi’l-âlemîn, lâ şerîke leh ve bizâlike ümirtü ve ene evvelü’l-müslimîn” duâlarını okuduktan sonra;
“Allâhü ekber, Allâhü ekber, lâ ilâhe illallâhü vallâhü ekber, Allâhü ekber ve lillâhi’l-hamd, Bismillâhi Allâhü ekber.” deyip hemen kesilir.
Kurbanın şu dört şeyi kesilir:
1) Nefes borusu,
2) Yemek borusu,
3 - 4 ) İki şah damarı.
Bu dördünü de kesmek sünnettir. Bunlardan üçünü kesse helâl olur. Canı çıkıncaya kadar rahat nefes alabilmesi için nefes borusunun sıkışmaması ve içeri kaçmaması sağlanır.
Deveyi gerdanından, koyun, keçi ve sığırı çene ile göğüs arasından, yumrucuk denilen kemiğin altından boğazlamak sünnettir.
Kurbanı kıbleye doğru yatırıp (ön ayakları ile arka sol ayağını) bağlayarak kesmek sünnettir.
Sığırların dört ayağı bağlanır.
Deve ayakta kesilir.
Eğer hayvan kaçarsa veya insana hücûm ederse yâhut kuyuya düşüp de boynundan kesmek mümkün olmazsa, kesilmesi niyetiyle “Bismillâhi Allâhü Ekber” diyerek, bir bıçakla veya kesici bir şeyle (herhangi bir yerinden) yaralamak sûreti ile öldürülse helâl olur.


Çevrimdışı Mücteba

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 9211
  • "En büyük keramet, istikâmet üzere olmaktır..."
Hacca Gidemeyen Müslüman Ne Yapmalı?
« Yanıtla #1747 : 05 Ekim 2015, 18:59:49 »
"Euuzü billâahi mineşşeytaanir raciym Bismillâahi'r- rahmâani'r - rahıym"

(قَالَ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: مَا عَمِلَ آدَمِيٌّ مِنْ عَمَلٍ يَوْمَ النَّحْرِ أَحَبَّ إِلَى اللهِ مِنْ إِهْرَاقِ الدَّمِ. (ت

“Âdemoğlu, Kurban Bayramı günü Allah için kurban kesmekten daha sevimli bir iş yapmış olamaz.”
(Hadîs-i Şerîf, Sünen-i Tirmizî)



20
Eylül Pazar 2015

Ayın Safhaları


Rûmî: 07 Eylül 1431 - Hicrî: 6 Zilhicce 1436

Peygamber Efendimiz'in Hicret Esnasında Kuba'ya Gelişi (622) • Bozcaada, Bayramiç, Mihalaççık ve Sivrihisar'ın Kurtuluşu (1922)


Hacca Gidemeyen Müslüman Ne Yapmalı?

Hacca gidemeyen Müslüman, Arefe günü öğle ile ikindi arası, kendini Arafât’ta kabûl ederek Allah rızâsı için 2 rek’at namaz kılar. Her rek’atte; 1 Fâtiha-i şerîfe, 3 Kul yâ eyyühel-kâfirûn, 10 İhlâs-ı şerîf okur.

Namaza şu niyetle başlanır: “Yâ Rabbi, bugün şu saatlerde Arafat’ta milyonlarca müslümanın ‘Lebbeyk’ diye ilticâ ettiği zamanda, âciz kulun orada bulunamadı. Bu kulunun rûhunu onlarla beraber kılıp, benim ilticâmı da onların ilticâsına ilhâk buyur. Orada afv-ı umûmîye mazhar kıldığın kullarına beni de ilhâk eyle!..” Allâhü Ekber.

Namazdan sonra:
* 70 İstiğfâr-ı şerîf,
* 11 veya 70 adet, “Lâ ilâhe illallâhü vahdehû lâ şerîke leh, lehü’l-mülkü ve lehü’l-hamdü yuhyî ve yümît ve hüve Hayyün lâ yemûtü biyedihi’l-hayr, ve hüve alâ külli şey’in kadîr” tevhîdini okur.
* 3 veya 11 yâhut 70 kerre “Allâhü ekber, Allâhü ekber, Lâ ilâhe illallâhü vallâhü ekber, Allâhü ekber ve lillâhi’l-hamd” diyerek tekbir getirir.
* 100 defa aşağıdaki tesbîhi okur: “Sübhânellezî fi’s-semâi arşuhû, Sübhânellezî fi’l-ardı sültânühû, Sübhânellezî fi’l-ardı hukmühû, Sübhânellezî fi’l-cenneti rahmetühû, Sübhânellezî fi’l-kabri kazâühû, Sübhânellezî fi’l-kıyâmeti adlühû, Sübhânellezî fi’l-bahri sebîlühû, Sübhânellezî rafea’s-semâe, Sübhânellezî beseta’l-arda, Sübhânellezî lâ melce’e ve lâ mencee minhü illâ ileyh.”

Arefe günü öğleden sonra Hızır aleyhisselâm ile İlyâs aleyhisselâmın Arafât’ta buluştuklarında okudukları şu duâyı da -mümkünse- 100 defa okumalıdır:
“Bismillâhi mâşâallâhü lâ yasrifü’s-sûe illallâh, Bismillâhi mâşâallâhü lâ yesûku’l-hayra illallâh, Bismillâhi mâşâallâhü lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâhi’l-aliyyi’l-azîm.”

Bundan sonra duâ edilir. (Duâ ve İbâdetler, Fazilet Neşriyat)


Çevrimdışı Mücteba

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 9211
  • "En büyük keramet, istikâmet üzere olmaktır..."
En Faziletli Gün Arefe Günü
« Yanıtla #1748 : 06 Ekim 2015, 11:18:20 »
"Euuzü billâahi mineşşeytaanir raciym Bismillâahi'r- rahmâani'r - rahıym"

(قَالَ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: مَا مِنْ يَوْمٍ أَكْثَرَ مِنْ أَنْ يُعْتِقَ اللهُ فِيهِ عَبْدًا مِنَ النَّارِ مِنْ يَوْمِ عَرَفَةَ. (م

“Allâh’ın, kullarını Cehennem’den en çok âzâd ettiği gün arefe günüdür.”
(Hadîs-i Şerîf, Sahîh-i Müslim)



21
Eylül Pazartesi 2015

Ayın Safhaları


Rûmî: 08 Eylül 1431 - Hicrî: 7 Zilhicce 1436

Sultan İkinci Abdülhamîd Han'ın Doğumu (1842) • Askerlerimizin Güney Kore'ye Gidişi (1950)


En Faziletli Gün Arefe Günü

Peygamber Efendimiz (s.a.v) buyurdular:
Allâh katında Arefe gününden daha fazîletli hiçbir gün yoktur. Arefe gününde Allâhü Teâlâ rahmeti ile dünyâ semâsına tecellî eder, yer halkı ile gökteki meleklere karşı iftihar edip şöyle buyurur:

“Kullarıma bakınız. Azâbımı görmedikleri hâlde uzak yoldan terli ve toz toprak içerisinde, saçları dağınık bir vaziyette rahmetimi ümid ederek bana geldiler. Kullarımın cehennem azâbından kurtulup bağışlanmaları en çok Arefe gününde olur.’

Şeytan Arefe gününden başka hiçbir günde daha zelîl, daha hakîr, daha küçük ve daha öfkeli görülmemiştir. Bu, Arefe gününde Allâh’ın rahmetinin inmesinden ve Allâh’ın günâhları bağışlamasındandır.

Bir de Bedir Muhârebesi’nde böyle görülmüştür. Çünkü şeytan o zaman, Cebrâil Aleyhisselam’ı (düşmana karşı) melekleri saf yaparken görmüştü.”

“Kim ki Arefe gününde Allâh’tan dünyâ ve âhirete âit bir ihtiyacını isterse, Hz. Allah onu verir.”

Resûlullâh Efendimiz (s.a.v.) Arefe günü akşamı ümmeti için duâ ettiler. Allâhü Teâlâ duâsını kabul edip:

“Zulmederek başkasının hakkını alanlar hâriç bütün ümmetin affedildi. Muhakkak ben, mazlumun hakkını zâlimden alıcıyım.” buyurdu.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.);  “Yâ Rabbi! Dilersen mazluma cennetini verir, zâlimi de mağfiret edersin” diye ilticâ ettiler. Arefe akşamı buna cevap verilmedi. Sabah olunca Resûlullâh Efendimiz (s.a.v.) duâsını Müzdelife’de tekrar ettiler.

Orada, “İstediğin verildi” buyuruldu. Bunun üzerine Peygamber Efendimiz (s.a.v.) güldü. Onun güldüğünü gören Hz. Ebûbekir ve Hz. Ömer (r.anhümâ) sebebini sordular. Peygamber Efendimiz (s.a.v.); “Allâh’ın düşmanı İblis duâmın kabul edildiğini ve ümmetimin mağfiret olduğunu öğrenince gâyet perişan bir vaziyette yerden toprak alıp başına saçıyordu. Onu böyle görünce güldüm.” buyurdular. (el-Gunye, 2/56-59.)


Çevrimdışı Mücteba

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 9211
  • "En büyük keramet, istikâmet üzere olmaktır..."
Teşrîk Tekbîri | Kurban Kesemeyenler Ne Yapmalıdır?
« Yanıtla #1749 : 06 Ekim 2015, 11:27:17 »
"Euuzü billâahi mineşşeytaanir raciym Bismillâahi'r- rahmâani'r - rahıym"

(قَالَ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: مَنْ ضَحَّى طَيِّبَةً بِهَا نَفْسُهُ، مُحْتَسِبًا لِأُضْحِيَّتِهِ، كَانَتْ لَهُ حِجَابًا مِنَ النَّارِ. (طب

“Kim gönül hoşluğuyla ve sevap umarak kurbanını keserse, (bu kurban) o kimse için ateşten (koruyan) bir perde olur.”
(Hadîs-i Şerîf, Taberânî, el-Mu’cemü’l-Kebîr)



22
Eylül Salı 2015

Ayın Safhaları


Rûmî: 09 Eylül 1431 - Hicrî: 8 Zilhicce 1436

Yavuz Sultan Selim Han'ın Vefatı (1520) • İran-Irak Savaşı'nın Başlaması (1980)


Teşrîk Tekbîri

Hz. İbrâhim (a.s.) Hz. İsmâil’i (a.s.) kurban olarak kesmek üzere iken Cebrâil (a.s.) “Allâhü ekber, Allâhü ekber” dedi. İbrâhim (a.s.) bu tekbîri işitince, “Lâ İlâhe illallâhü vallâhü ekber” buyurdu. İsmâil (a.s.) da “Allâhü ekber ve lillâhi’l-hamd” buyurdu. Teşrîk tekbîri, teşrik günlerinde alınan tekbir demektir. Mükellef olan her müslümana vâciptir. Bakara Sûresi’nin “Sayılı günlerde Allâh’ı zikrediniz...” meâlindeki 203. âyeti teşrik tekbirine işâret etmektedir. Zilhiccenin dokuzuncu günü Arefe’dir. Arefe günü sabah namazından başlayarak beş gün; Zilhiccenin 13’üncü, bayramın dördüncü günü ikindi namazına kadar -yirmi üç vakitte- her farz namazın arkasından “Allâhü ekber, Allâhü ekber, lâ ilâhe illallâhü vallâhü ekber, Allâhü ekber ve lillâhi’l-hamd.” diye tekbir alınır. Sol tarafa selâm verildikten sonra ara vermeden, yerinden kalkmadan, mescidden çıkmadan ve dünyâ kelâmı konuşmadan tekbir getirmek lâzımdır. Teşrik tekbirini münferid (namazını yalnız kılan), imâm, cemâat, mukîm, müsâfir, kadın-erkek herkes okur. Namazın başında imâma yetişemeyen kimse de lâhık (imama sonradan uyan) gibi yetişemediği rek’atleri kazâ edip selâm verdikten sonra bu tekbiri okur.

Kurban Kesemeyenler Ne Yapmalıdır?

Kurban kesmeye mâlî vaziyeti müsâit olmayanlar, bayramın birinci günü öğleden sonra altı rek’at namaz kılarlar.

Namaza şöyle niyet edilir: “Yâ Rabbi, âciz kulun kurban kesemedi. Kurban yerine şu vücûdumu huzûrunda yere sererek kurban ediyorum, beni de kurban kesenler meyânına kabul eyle.”
1. Rek’atte: 1 Fâtiha, 1 İnnâ enzelnâhü...,
2. Rek’atte: 1 Fâtiha, 1 İnnâ a’taynâ...,
3. Rek’atte: 1 Fâtiha, 1 Kul yâ eyyühe’l-kâfirûn...,
4. Rek’atte: 1 Fâtiha, 1 İhlâs-ı şerif,
5. Rek’atte: 1 Fâtiha, 1 Felâk sûresi,
6. Rek’atte: 1 Fâtiha, 1 Nâs sûresi okunur. Her iki rek’atte bir selâm verilir. (Duâ ve İbâdetler, Fazilet Neşriyat)


Çevrimdışı Mücteba

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 9211
  • "En büyük keramet, istikâmet üzere olmaktır..."
"Euuzü billâahi mineşşeytaanir raciym Bismillâahi'r- rahmâani'r - rahıym"

(عَنِ الْحَسَنِ بْنِ عَلِيٍّ رَضِيَ اللهُ تَعَالَى عَنْهُ، قَالَ : أَمَرَنَا رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ أَنْ نَلْبَسَ أَجْوَدَ مَا نَجِدُ، وَأَنْ نَتَطَيَّبَ بِأَجْوَدِ مَا نَجِدُ، وَأَنْ نُضَحِّيَ بِأَسْمَنِ مَا نَجِدُ. (طب

“Hz. Hasan buyurdu: Resûlüllâh (s.a.v.) bize (bayramlarda) bulabildiğimizin en güzelini giymemizi, en güzeliyle kokulanmamızı ve en semiz kurbanı kesmemizi emretti.”
(Hadîs-i Şerîf, Taberânî, el-Mu’cemü’l-Kebîr)



23
Eylül Çarşamba 2015

Ayın Safhaları


Rûmî: 10 Eylül 1431 - Hicrî: 9 Zilhicce 1436

Devlet Demir Yolları'nın Kuruluşu (1856) • Çan'ın Kurtuluşu (1922)
Bugün Arefe. Teşrik tekbirlerini unutmayınız.


Bayram Namazı Nasıl Kılınır?

Bayram namazının her iki rek’atindeki üçer adet fazla tekbirlere “zevâid tekbirleri” denir. Vâcip olan bu tekbirler, birinci rek‘atte kırâatten önce, ikinci rek‘atte kırâatten sonra alınır.

Bayram namazı şöyle kılınır:

“Niyet ettim Allah rızası için bayram namazı kılmaya, uydum imama” diye kalben niyet edip Allâhü Ekber diyerek iftitâh tekbiri alın-dıktan sonra eller bağlanır ve “Sübhâneke”den sonra imâm sesli, cemâat sessiz “Allâhü ekber” diyerek ellerini kulaklarına kaldırır ve yanlara salınır; yine eller kaldırılarak ikinci tekbir alır ve eller yanlara salınır; üçüncü tekbir alınınca eller bağlanır. İmam açıktan Fâtiha ve bir sûre veya üç âyet okur, cemâat dinler. Rükû ve secdeden sonra da ikinci rek‘ate kalkılır.

İkinci rek‘atte imâm önce Fâtiha sonra bir sûre veya üç âyet okur ve birinci rek‘atin başında alınan tekbirler bu kez kırâatın sonunda üç defa alınır ve eller hep yanlara salınır, Dördüncü tekbir ile rükûa gidilir, namaz tamamlanır.

Arefe ve Bayram Geceleri Ne Yapmalı?

Arefe ve bayram geceleri mümkünse Hatm-i Enbiyâ, Hatm-i İstiğfâr yapılır ve Tesbîh Namazı kılınır. (Hatm-i İstiğfâr, 1001 defa “Estağfirullâhe’l-azîm ve etûbü ileyk” okumaktır.) (Duâ ve İbâdetler, Fazilet Neşriyat)


Çevrimdışı Mücteba

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 9211
  • "En büyük keramet, istikâmet üzere olmaktır..."
"Euuzü billâahi mineşşeytaanir raciym Bismillâahi'r- rahmâani'r - rahıym"

(قَالَ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: مَنْ عَادَ مَرِيضًا أَوْ زَارَ أَخًا لَهُ فِي اللهِ نَادَاهُ مُنَادٍ أَنْ طِبْتَ وَطَابَ مَمْشَاكَ وَتَبَوَّأْتَ مِنَ الْجَنَّةِ مَنْزِلًا . (ت

“Kim bir hastayı veya Allah için sevdiği kardeşini ziyâret ederse, bir melek ona şöyle nidâ eder: Ne iyi yaptın, yürüdüğün yol ne hoş, cennette kendine bir köşk hazırladın!”
(Hadîs-i Şerîf, Sünen-i Tirmizî)



24
Eylül Perşembe 2015

Ayın Safhaları


Rûmî: 11 Eylül 1431 - Hicrî: 10 Zilhicce 1436

Peygamber Efendimiz'in Mekke'den Hicretle Medine'ye Girişi (622) • Uyvar Kalesi'nin Fethi (1663) • Bolvadin'in Kurtuluşu (1922)

Bugün Kurban Bayramının 1. Günü. Kurban Bayramınız mübarek olsun. Teşrik tekbirlerini unutmayınız.

BAYRAM NAMAZI VAKTİ: 07:34



Kurban Bayramı Günü Müstehab Olan Şeyler

1) Bayram sabahı erken kalkmak.
2) Misvak kullanmak.
3) Gusletmek. (Boy abdesti almak)
4) Güzel koku sürünmek.
5) Temiz ve helâl elbise giymek.
6) Kurban Bayramı’nda fecr-i sâdıkın doğmasından evvelki vakitten (imsaktan) bayram namazını kılıncaya kadar oruçlu gibi, orucu bozan şeylerden uzak durmak.
7) İlk yediği kurban eti olması için yemeği namazdan sonra yemek. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) kurbanın ciğerinden yerlerdi.
8 ) Mümkün ise namaza yürüyerek gitmek.
9) Namazdan sonra başka bir yoldan dönmek.
10) Neşeli olmak.
11) Çok sadaka vermek.
12) “Tekabbelallâhü minnâ ve minküm” (Allah bizden ve sizden kabul buyursun.) diyerek müslümanlara, akraba, komşu ve sevdiklerine duâ etmek ve onlarla musâfaha etmek.
13) Kurban Bayramı namazına giderken yolda sesli tekbir getirmek.

Kurban Kestikten Sonra Ne Yapılır?

Kurban kesildikten sonra 2 rek’at teşekkür namazı kılınır.
Fâtiha’dan sonra birinci rek’atte 1 Kevser Sûresi (İnnâ a’taynâ...), ikinci rek’atte 1 İhlâs Sûresi (Kul hüvallâhü ehad…) okunur.
 
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyurdular ki:
“Kurbanınızı kestiğinizde elinizdeki bıçağı bırakın. Sonra iki rek’at namaz kılın. Müslümanlardan hangisi bu iki rek’at namazı kılar da Allâhü Teâlâ’dan bir şey isterse Allâhü Teâlâ o kimseye elbette istediği şeyi verir.”
“Yâ Rabbi! Bu koyun (sığır veya keçi) sendendir, sanadır ve senin rızan içindir. Lütfunla ve kereminle Halîl’in İbrâhim (a.s.) ve İsmâîl (a.s.)’dan ve Habîb’in Muhammed’den (s.a.v.) kabul ettiğin gibi fazlın, lütfun ve kereminle kabul et; yâ Ekrame’l-Ekramîn!..”
diye duâ edilir, dîn ve dünya hâcetleri istenir.


Çevrimdışı Mücteba

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 9211
  • "En büyük keramet, istikâmet üzere olmaktır..."
"Ana Babana Şükret..."
« Yanıtla #1752 : 07 Ekim 2015, 11:17:37 »
"Euuzü billâahi mineşşeytaanir raciym Bismillâahi'r- rahmâani'r - rahıym"

(قَالَ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: إِنَّ أَفْضَلَ الصَّدَقَةِ إِصْلَاحُ ذَاتِ الْبَيْنِ. (شهاب

“Muhakkak en fazîletli sadaka, dargınların aralarını bulmaktır.”
(Hadîs-i Şerîf, Kuzâî, Şihâbü’l-Ahbâr)



25
Eylül Cuma 2015

Ayın Safhaları


Rûmî: 12 Eylül 1431 - Hicrî: 11 Zilhicce 1436

Patrona Halil İsyanı (1730) • Lapseki'nin Kurtuluşu (1922)

Bugün Kurban Bayramının 2. Günü. Kurban Bayramınız mübarek olsun. Teşrik tekbirlerini unutmayınız.


"Ana Babana Şükret..."

Allâhü Teâlâ, Kur’ân-ı Kerîm’de ana babaya hürmet edilmesini emretmiştir. Allâhü Teâlâ emretmiş olmasaydı bile akıllı kimsenin onlara hürmet edileceğini bilmesi ve haklarına riayet etmesi icab ederdi. Hâlbuki Allâhü Teâlâ, ana babaya iyiliği Tevrat, İncil, Zebur ve Kur’ân-ı Kerîm’de emir buyurmuştur. Peygamberlerinin hepsine de ana baba haklarına riayet etmelerini emir buyurmuş ve rızasının onların rızasında olduğunu, gadabının da onların gadablanmasında olduğunu bildirmiştir.

Âyetlerde üç şey üç şeyle beraber zikredilmiştir. Biri olmadan Allâhü Teâlâ diğerini de kabul etmez.

Nisâ sûresinin, 77. Âyet-i Kerîmesinde “Namazı dosdoğru (âdab ve erkânına riayet ederek) kılınız ve zekâtı veriniz.” buyrulmuştur. Bir kimse namaz kılsa fakat zekât vermese onun namazının sevâbı olmaz.

Nisâ sûresinin, 59. Âyet-i Kerîmesinde “Allâh’a ve resûlüne itaat ediniz.” buyrulmuştur. Allâh’a itaat edip resûlüne itaat etmeyenin Allâh’a itaati kabul olunmaz.

Lokman sûresinin 14. Âyet-i Kerîmesinde “Bana ve ana babana şükret” buyrulmuştur. Allâhü Teâlâ’ya şükredip ana babasına şükretmeyenin Allâh’a şükrü kabul olunmaz.

Ana babasını razı eden Allâhü Teâlâ’yı razı etmiş olur. Onları öfkelendiren Allâhü Teâlâ’yı gadablandırmış olur. Ana babasından biri veya her ikisi ihtiyarlar da onlara iyilik yapıp razı etmezse cehenneme girer, Allâhü Teâlâ da onu rahmetinden uzaklaştırır.

Tâbiînden bir zat şöyle demiştir: “Ana babasına günde beş defa duâ eden kimse onların hakkını ödemiş olur. Çünkü Allâhü Teâlâ Lokman sûresinin 14. âyetinde “Bana ve ana babana şükret. Dönüş ancak banadır.” buyurmuştur. Allâhü Teâlâ’ya şükür günde beş defa namaz kılmaktır. Bunun gibi ana babaya şükür de günde beş defa onlar için duâ etmektir.” (Tenbîhü’l-Gâfilîn)



Çevrimdışı Mücteba

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 9211
  • "En büyük keramet, istikâmet üzere olmaktır..."
Göklerde ve Yerdeki Herşey Allah'ı Tesbîh Eder
« Yanıtla #1753 : 07 Ekim 2015, 11:21:59 »
"Euuzü billâahi mineşşeytaanir raciym Bismillâahi'r- rahmâani'r - rahıym"

(قَالَ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: لَا تَضْرِبُوا وُجُوهَ الدَّوَابِّ، فَإِنَّ كُلَّ شَيْءٍ يُسَبِّحُ بِحَمْدِهِ. (طس

“Hayvanlara vurmayınız. Zira bütün her şey Allâhü Teâlâ’ya hamdederek tesbih eder.”
(Hadîs-i Şerîf, Taberânî, el-Mu’cemü’s-Sağîr)



26
Eylül Cumartesi 2015

Ayın Safhaları


Rûmî: 13 Eylül 1431 - Hicrî: 12 Zilhicce 1436

Kânûnî Sultan Süleyman Han'ın Birinci Viyana Muhasarası (1529)

Bugün Kurban Bayramının 3. Günü. Kurban Bayramınız mübarek olsun. Teşrik tekbirlerini unutmayınız.


Göklerde ve Yerdeki Herşey Allah'ı Tesbîh Eder

Allâhü Teâlâ şöyle buyurmuştur -meâlen-:

“Ey mü’minler, Allâhü Teâlâ’yı dâimâ ve çok zikredin, sabah ve akşam onu tesbîh edin” (Ahzâb sûresi, âyet 42).

“(Melekler) Gece, gündüz, hiç usanmadan, ara vermeden Allâh’ı tesbih ederler.” (Enbiyâ sûresi, âyet 20).
Abdullah bin Hâris (r.a.) buyurdu: “-Bu âyet-i celîleyi işitince- Resûlullâh Efendimize (s.a.v.) dedim ki: “Ya Resûlallâh! Melekler nasıl hiç zikirden ayrılmazlar. Diğer vazîfeleri onları meşgul etmez mi?”

Resûlullâh (s.a.v.) bana: “Sen kimlerdensin?” dedi. “Abdülmuttalib oğullarındanım” dedim.
Resûlullâh Efendimiz (s.a.v.) beni kendine yaklaştırdı ve buyurdu ki: “Ey amcaoğlu! Allâhü Teâlâ sizlere nasıl nefes almayı hayat sebebi kıldıysa melekler için de tesbîhi hayat sebebi kılmıştır. Sen yersin, içersin, gelirsin, gidersin, hem de nefes alırsın değil mi? İşte Allâhü Teâlâ tesbîhi de melekler için öyle kılmıştır.”

Resûlullâh Efendimiz (s.a.v.) buyurdular:
“Her kim farz namazın arkasından otuz üç defa: “Sübhânellâh”, otuz üç defa “Elhamdülillah”, otuz üç defa “Allâhü Ekber” deyip, peşinden de “Lâ ilahe illâllâhü vahdehû lâ şerike leh lehü’l-mülkü ve lehü’l-hamdü…” derse, günahları deniz köpüğü kadar da olsa affolunur.”

Halid bin Ömer radıyallâhü anh buyurdu: “Bir gün Resûlullâh Efendimiz (s.a.v.), Ashâbının yanına geldi ve: “Kalkanlarınızı hazırlayınız” buyurdular.

Oradakiler: “Bir düşman mı çıktı?” diye sordular.

Resûlullâh Efendimiz (s.a.v.): “Bilakis, Cehennem’e karşı hazırlayın” dedi. Ashâb-ı Kirâm: “Cehennem’e karşı kalkanımız nedir?” diye sordular, Resûlullâh Efendimiz (s.a.v.): “Sübhânallâhi ve’l-hamdü lillâhi velâ ilâhe illallâhü vallâhü ekber ve lâ havle velâ kuvvete illa billâhi’l-aliyyi’l-azîm”dir” buyurdular. (A. M. Hüdâî, Hulâsatu’l-Ahbâr)



Çevrimdışı Mücteba

  • Moderatör
  • popüler yazar
  • *****
  • İleti: 9211
  • "En büyük keramet, istikâmet üzere olmaktır..."
Amellerde İhlâsın Ehemmiyeti | Tam Ay Tutulması
« Yanıtla #1754 : 08 Ekim 2015, 11:04:54 »
"Euuzü billâahi mineşşeytaanir raciym Bismillâahi'r- rahmâani'r - rahıym"

(قَالَ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: اُئْتُوا الدَّعْوَةَ إِذَا دُعِيتُمْ. (ت

Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyurdular:
“Davet olunduğunuzda (haram işlenmeyen) davete gidiniz.”
(Hadîs-i Şerîf, Sünen-i Tirmizî)



27
Eylül Pazar 2015

Ayın Safhaları


Rûmî: 14 Eylül 1431 - Hicrî: 13 Zilhicce 1436

Preveze Deniz Zaferi (1538)

Bugün Kurban Bayramının 4. Günü. Kurban Bayramınız mübarek olsun. Teşrik tekbirlerini unutmayınız.


Amellerde İhlâsın Ehemmiyeti

Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyurdular:
Allâhü Teâlâ Adn cennetini yarattı. İçinde de hiçbir gözün görmediği, hiçbir kulağın duymadığı, hiçbir beşerin hatırına gelmeyen nimetler yarattı.

Sonra da: “Konuş ey cennet, konuş” buyurdu.

Cennet de üç defa: “Muhakkak müminler kurtuluşa erdiler.” dedikten sonra “Ben cimri, münafık ve riyakâra haramım.” dedi.


Hz. Ali (k.v.) buyurdu: “Riyakârın dört alameti vardır: Yalnız iken ibadetlerinde tembellik yapar, insanların yanında iken gayretli görünür, övüldüğü zaman daha fazla amel işler, kötülendiği zaman da amellerini azaltır.”

Avf bin Abdullah (rah.) şöyle dedi: Hayır ehlinden biri diğerine şu üç şeyi tavsiye ederdi: Âhireti için amel işleyenin dünyasına Allâhü Teâlâ kâfîdir. Allâhü Teâlâ’yı razı edeceği ameller işleyerek onun ile arasını ıslah edenin, Allâhü Teâlâ da insanlarla arasını ıslah eder. Kimsenin görmediği zamanda sâlih amel işleyene Allâhü Teâlâ başkalarının yanında da sâlih ameller işletir.”

İmam Ebu’l-Leys (rah.) şöyle dedi: “İşlediği amelin sevabını âhirette almak isteyen önce amelini riyâ ve gösterişten uzak; sırf Allah rızası için yapmalıdır. Sonra da kibir ve gururla amelinin sevabı gitmesin diye onu unutmalıdır. Muhakkak yapılan ibadeti muhafaza etmek, yapmaktan daha zordur.” (Tenbîhü’l-Gâfilîn)


Tam Ay Tutulması

28 Eylül Pazartesi “Tam ay tutulması” meydana gelecektir.

Pasifik Okyanusu’nun doğusu, Amerika, Avrupa, Afrika, Batı Asya kıtasından gözlenebilecektir. Tutulma, Türkiye, Almanya ve Avusturya’dan görülebilir. Tutulmanın büyüklüğü: 1.276’dır.

Ay’ın gölgeye girişi: 28 Eylül 2015 03.11 (Türkiye yaz Saati)
Tutulmanın ortası: 28 Eylül 2015 05.48               ”
Ay’ın gölgeden çıkışı: 28 Eylül 2015 08.22          ”