Gönderen Konu: Bir Bebeğin Duası  (Okunma sayısı 516441 defa)

0 Üye ve 103 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı chechen

  • aktif yazar
  • *****
  • İleti: 1194
Bir Bebeğin Duası
« Yanıtla #675 : 12 Eylül 2006, 01:58:55 »

Alıntı yapılan: "Esmaulhusna"
amin amin amin :x  :x


HZ.Allah RAZI OLSUN
Kim Allah'ı, Resûlünü ve iman edenleri dost edinirse (bilsin ki) üstün gelecek olanlar süphesiz Allah'ın tarafını tutanlardır.(Maide 55,56)

Çevrimdışı Esmaulhusna

  • aktif okur
  • **
  • İleti: 167
Bir Bebeğin Duası
« Yanıtla #676 : 12 Eylül 2006, 16:01:49 »
Cümlemizden inş
Derinlerden gelen tüm AMİN nidalarına selam olsun .....wesselam
''gerçekçi ol,imkansızı iste..''

Çevrimdışı chechen

  • aktif yazar
  • *****
  • İleti: 1194
Bir Bebeğin Duası
« Yanıtla #677 : 13 Eylül 2006, 21:27:16 »

*Aşkım Sen Ol Allah'ım


Sensin her zaman yanımda olan,dar zamanlarımda yüreğimin yankılarini
duyan...
Sensin karanlıklar ortasında dolunaylar gibi kalbime doğan..
Sen benden cansın,SEN hayatıma anlamsın..
geceleri buram -buram tüten hıçkırıklarımdan,bütün arayışlarımda,dalgalı bir
denizin ortasında çırpınan ruhumda ,Sensin gökkubbemin rengarenk
gökkuşağı...
özüm Sensin,Tebessum ettiğimde Sen benim gülümsemensin..
Sen benim yüreğimsin,beni hakiki seven Sensin..
ellerimin,gözlerimin,yüreğimin mimarı!
her bir zerrenmin nakışlarında,sanatından bir emareyim..
gözlerime Nurundan ışıklar vermeseydin,şu kainat tablosunu göremeyecekti
gözlerim.
sevgiyi kalbime ilham etmeseydin,Seni sevmenin güzelliğini,sonsuz
acizliğimle
bilemeyecekti yüreğim..
gözlerime ağlamak nimetini vermeseydin,gözyaşının kalbimle olan dostluğundan
bi-haber kalacaktı gözlerim..
her gün güneş olup aydınlattın semaları,karanlıkta bırakmadın umutlarım..
Ey cömertlerin En cömerti!
Rezzak isminle donattın afakımı,Settar isminle örttün ayıplarımı,
Tevvab isminle her defasında kabul ettin tevbelerimi...
"Yine Gel"!dedin..tekrar geldim ,sana geldim Allah'ım!
Vedud olan Sensin seven sensin,senden başka kimim var ki,kapısına gideyim?
aşkınla kuşat,aşkından mahrum kalmış naçar yüreğimi..
baharım Sen ol sevgili.!Hazanda bırakma,yapraklarım dökülüyor..
Gülüstanım sen ol Ey Sevgili!
Ey ellerimden tutanım.!Sana kavuşmak çıktığım bu sevdalı yolculukta sarp
yokuşları çıkarma karşıma..
ey fukara yüreğimin Rahmeti sonsuz Sevgilisi!beni sana sürünerek
değil,koşarak
getir..
uzattım ellerimi,bırakma beni.toprağımda Nurun ol,cennetimde gülüm ol!
Elim sen ol Allah'ım!Kolum kanadım,dilim damağım,tek güvenim
dayanağım,sahibim Sen ol...
Ayım güneşim,Gözyaşım tebessümüm,Sen ol..
Geldım işte kapına,Aşkının fukarasıyım. Aşkım sen Ol 'ım,Aşkım Sen ol!

 
 
Kim Allah'ı, Resûlünü ve iman edenleri dost edinirse (bilsin ki) üstün gelecek olanlar süphesiz Allah'ın tarafını tutanlardır.(Maide 55,56)

Çevrimdışı chechen

  • aktif yazar
  • *****
  • İleti: 1194
Bir Bebeğin Duası
« Yanıtla #678 : 13 Eylül 2006, 22:56:16 »
[ALEMLERE RAHMET

 EY SEVGİLİLER SEVGİLİSİ

SENİ UNUTMAK

MÜMKÜNMÜDÜR


*Bana sevgini bahşet ey Fahri Kainat,ey Alemlere Rahmet Nebi!


Sadece benim yüreğim değil,tüm yürekler senin sevgi yağmurlarına muhtaç
Efendim!Küçük elleri büyük yürekleriyle,ebabiller gibi zulmün üstüne taş
olup yağan,Filistinli çocuğun kalbine de yağdır sevgi yağmurunu sağanak
sağanak..


Sadece inancını yaşamak,iffetin timsali örtüsüyle toplum sahnesine çıkmak
istediği için,alay edilen,dışlanan ve yok edilmeye çalışılan Zeynep'lerin
yüreğine de yağ ey Nebi!!Yağ ki;bu sevgi yağmurları onlara direnme gücü
versin .Her türlü zulme rağmen ,sevgiyle ve güler yüzle bu kutlu dava
yolunda yürüme azmi versin....


ZALİMLERİN YÜREĞİNE DE YAĞ EY NEBİ!!!!!!


Gerçi onların yürekleri taş,beyinleri taş,ruhları hep taş ama;Hz. Ömer'in ve
Hz. Halit'in taşlaşmış gönüllerinde bile iman tohumlarını yeşerten Mevla'm,
belki onlardan da yeni Ömer'ler yeni Halit'ler yeni Vahşi'ler
çıkartır.Eğerhidayet nasipleri değilse,eğer iman tohumları
yeşermeyecek kadar kalpleri
taşlaşmışsa,onların üzerlerine azap olup yağ ey Nebi,tıpkı Bedir'de Ebu
Cehil'lerin üzerine yağdığın gibi......


Bütün bunlardan sonra yine banagel!Şu günahkar,şu katı kalbime, sevgine
muhtaç,aşkına susamış yüreğime gir ya Muhammed!!Ay'ı böldüğün gibi yüreğimi
de aşkınla ikiye böl!Bir tarafında EN BÜYÜK SEVGİLİ taht kursun en
zirveye,bir tarafında sen kur saltanatını Ey Nazlı Sultan!İbrahim'in
baltasını al eline ve kır yüreğimdeki bütünputları.Musa'nın elini getir
yüreğime ve aydınlat yüreğimi.Musa'nın asasını vur gönlüme!Böl yürek
denizimi ikiye ve EN BÜYÜK SEVGİLİ' NİN sevgisiyle senin sevgin,el ele
geçsin yüreğimin en derinine ve en zirvesine giden yoldan ve sonra kapansın
yürek denizim, firavunî sevgiler boğulsun iman denizlerimin
dalgalarında.Gelyüreğime ya MUHAMMED!Yüreğim;hicretinden önceki Medine
gibi seni
bekliyor.Yüreğime hicret etya MUHAMMED!Gel ve mescidini kur
gönlüme..Münafıklığı ve küfrü kov kalbimden..Ve iman devletini kur
yüreğime...


Yüreğime gel ya MUHAMMED!Misafirlerin en azizi,en güzeli!En mübareği ve en
mukaddesi!Misafirlerin gülü,en güler yüzlüsü,en güldüren yüzlüsü,güllerin
kendisinden güzellik ve ilham aldığı,gül yüzlü ve gül yürekli Nebi!!!Gel ve
gülle donat kalbimi!Gel ve nurunla doldur,gel ve sevginle kandır, gel ve
aşkınla yandır yüreğimi!Sensiz ana babasını kaybetmiş gözü yaşlı,kalbi
yaralı bir yetimim ey Nebi!Gel ve sevindir beni,okşa saçlarımı,al
gönlümü.Tut kMi;erken yitirdiğin Kasım'ınım,doyamadığın Abdullah'ınım.Tut
ki; canının goncası torunun Hüseyin'im.Şefkatinle sar beni,muhabbetinle
kuşat beni ey Nebi...


Yüreğime gel ya Muhammed!Yüreğim şimdi Mescidi Aksa...Filistinli çocuklar
koşuyor yüreğimin bulvarlarında..Kimisi babasını arıyor gözü yaşlı, kimisi
oyun yerine taş atıyor zulmün beynine,kimisi küçük bedenine gelinlik
yerine,damatlık yerine bombalar kuşanmış yürüyor küfrün kalbine. Şehadetin
gururu ve ay yüzlerinde...


Ve Ümmetin boynu bükük, ümmetin diz çökmüş yüreğimde. Haydi! Yüreğime gel ey
Nebi!Cebrail'le,Burak'la gel!Ve imanı yaralanmış,izzeti paralanmış,namusu
ayaklar altına alınmış,her cephede yenik düşmüş ümmetinin yüreğini sevgi
yağmurlarınla yıka ve çıkar miraca!!!!!


Ey Nebi!''Sevdiğinize sevginizi söyleyin''buyuruyorsun.İşte söylüyorum,işte
haykırıyorum sana;SENİ SEVİYORUM EY NEBİ.......................


SENİ ÇOK SEVİYORUM!!!!!


VE EN BÜYÜK SEVGİLİ' DEN ;önce O'nu ve sevgisini,sonra da seni ve sana
kavuşmayı diliyorum...Seni seviyorum Efendim!Seni çok seviyorum ey
SEVGİLİ!!!!!!!!!!!!!!


alıntı
Kim Allah'ı, Resûlünü ve iman edenleri dost edinirse (bilsin ki) üstün gelecek olanlar süphesiz Allah'ın tarafını tutanlardır.(Maide 55,56)

Çevrimdışı chechen

  • aktif yazar
  • *****
  • İleti: 1194
Bir Bebeğin Duası
« Yanıtla #679 : 15 Eylül 2006, 21:44:15 »
Ağacın ücra bir köşesinden, sessizce bir dua yükseldi bir bahar sabahı.

Canlanmak istedi kuru dal parçası.

Oysa can nedir, bilmezdi.

Bilse de çoktan unutmuştu.

Aylar var ki cansız ve kuru, bir iskelet gibi uyuyordu öylece.

Hayata kavuşmak, ondan beklenecek en son şeydi.

```

Çok geçmedi.

Birşeyler olmaya başladı dal parçasının üzerinde.

Bir tomurcuk uyanıverdi.

Hayat belirtileri başladı.

Yağmurla ıslandı tomurcuk. Güneşle ısındı. Rüzgârla nefes alıp verdi.

İstediği herşey onlarda vardı. Birtek şey dışında:

Hayat.

Ne yağmurda can vardı, ne ışıkta, ne havada.

Onlar, kendilerinde olmayanı bir kuru dal parçasına bağışlayamadılar.

Tomurcuk dualarla can buldu.

```

Ağaç, yüzlerce dalıyla dua etti can bulmak için.

Dualara cevap gecikmeden geldi.

Binlerce tomurcuk fışkırdı yüzlerce daldan.

Onlar da daha hayata gözünü açmadan duaya durdular.

"Âmin" dedi bulutlar.

"Âmin" dedi güneş.

"Âmin" dedi atmosfer.

"Amin" dedi toprak, binlerce tomurcuğun duasına.

Yağmurla, ışıkla, rüzgârla cevap yağdı dualara haftalar boyu.

Sonunda, bir iskelet gözler önünde canlandı.

Ve ağaç, can bulan ellerini tekrar semaya açtı.

Yüzlerce dalıyla değil, on binlerce eliyle dualar sundu Yer ve Gökler Rabbine.

Onu bir dille değil, on binlerce diliyle zikretmek istedi.

```

Ağacın kendisi bir elden, yahut bir dilden başka birşey değildi.

O da yeryüzünün bir köşesinde, bir ovanın dillerinden biriydi.

Yeryüzünden sessizce dualar yükseldi bir bahar sabahı.

Toprak can bulmak istedi.

Ölmüş ağaçlardan ve bitkilerden ellerini semaya açtı.

Aynı anda her karışından binlerce dua yükseldi ovaların.

Gökler gürledi, güneş gülümsedi, rüzgâr müjdeler taşıdı uzaklardan.

Bir yağmurla, bir güneşle, bir havayla, sayısız dualara cevap geldi.

Her damlası bir cevaptı yağmurun.

Her parıltısı bir cevaptı güneşin.

Her nefesi bir cevaptı havanın.

Onları, dualara cevap veren gönderdi.

```

Cevaplara karşılık, yeni dualar yükseldi yerin her köşesinden.

Sayısız ağaçlar, sayısız çiçekler saf saf olup yakardılar.

Farklı dillerle, hep birlikte andılar kendilerine can vereni.

Dualar okundu yeryüzünün renk renk tebessümünde.

Baharın yüzünde gülen, DUANIN  güzelliğiydi.
Kim Allah'ı, Resûlünü ve iman edenleri dost edinirse (bilsin ki) üstün gelecek olanlar süphesiz Allah'ın tarafını tutanlardır.(Maide 55,56)

Çevrimdışı chechen

  • aktif yazar
  • *****
  • İleti: 1194
Bir Bebeğin Duası
« Yanıtla #680 : 16 Eylül 2006, 01:04:42 »
Suya benzetiyorum Efendim seni..
Hani insan üç günün susuz kalsa yaşayamaz ya
benim gönlümde seni anmadan yaşayamaz.
Suya benzetiyorum Ya Rasulullah seni..
Su olmadan temizlik olmaz..
Senin nurun olmadan bu kalp kirlerinden arınmaz.
Suya hasret gönüllerimizi ateşte yakma Ya Rabbi!
amin...
Kim Allah'ı, Resûlünü ve iman edenleri dost edinirse (bilsin ki) üstün gelecek olanlar süphesiz Allah'ın tarafını tutanlardır.(Maide 55,56)

Çevrimdışı chechen

  • aktif yazar
  • *****
  • İleti: 1194
Bir Bebeğin Duası
« Yanıtla #681 : 16 Eylül 2006, 22:36:51 »
" Eğer biriniz bir kötülük görürse eliyle düzeltsin. Buna gücü

yetmiyorsa diliyle düzeltsin. Buna da gücü yetmiyorsa kalbiyle buğuz etsin.

Bilsin ki bu imanın en düşüğüdür. " Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v)



Esselamun Aleyküm

Haydi mücahidler... İmanın en düşük mertebesindeyiz. Kalbimizle buğuz edelim.

Mahşer günü bunun ispatı olması için bu geceyi dualarla değerlendirelim. Hacet namazları kılalım

Filistin'de, Irak'ta, Afganistan'da, Çeçenistan'da, Bosna'da, Arnavutluk'ta, Keşmir'de ve daha adını sayamadığımız müslüman ülkelerde tek suçları Allah ve Resulü'ne iman etmek olan insanlar şehit ediliyor

Müslümanlar için. Salavat-ı şeriflerle süsleyin dualarımızı.

Ağlayın... Ağlayın ki Arş-u Ala 'dan sarıklı melekler müminlerin cihadına iştirak etsin. Ağlayın ki Arş-u Ala'da, Alem-i berzahdakiler de ağlasın.

Ağlayın ki Seyyidüs şüheda Hz. Hamza (r.a) ve Esedullah Hz. Ali (r.a) da katılsın intifadaya.

Ağlayın ki Ebrehe'ye gönderilen ebabiller bu sefer siyonist İsrail'in tanklarına gönderilsin.

Ağlayamıyorsanız ağlıyor gibi yapın, Allah'dan yardımını isteyin.

Evlerin, mescitlerin bombalanıyor Yarabbi. Bunların sahibi Sensin. Taif'te Resulünü taşlayan kafirler bu gün sadece müslüman oldukları için çocukları şehit ediyorlar onların hakkında şefaatçi Sensin.

Kabe'yi nasıl Ebrehe'den koruduysan şimdi de mescitlerini koru. Kelamın Kuran- i Hakim kafir ayakları altında çiğnenecek.

Sahip çık. Rabbinize dua edin.

"Ebiii... Ebiii... Uridu ebiii... Uridu ebiii..."

"Baba... Baba... Babamı istiyorum... Babamı istiyorum"

Diyen Filistin'li kızın gözyaşlarını yüreğimize ve aynısını gözümüzden akıtarak duaya duralım ki;

Mahşer günü ne yaptınız sorusuna muhatap olmamak için dua edin. Dua müminin en büyük silahıdır. Bilin ki Allah müminlerledir.

Haydi Hacet namazlarında buluşalım bu gece...

Allah'a emanet olun. Allah cümlemize şehadeti nasip etsin ki mahşer günü mermi yarası ile çıkalım Allah'ın huzuruna.

__________________
KUDÜS KAN AĞLARKEN SELAHADDİN OLMAKDAN MI VAZGEÇELİM?..
Kim Allah'ı, Resûlünü ve iman edenleri dost edinirse (bilsin ki) üstün gelecek olanlar süphesiz Allah'ın tarafını tutanlardır.(Maide 55,56)

Çevrimdışı chechen

  • aktif yazar
  • *****
  • İleti: 1194
Bir Bebeğin Duası
« Yanıtla #682 : 24 Eylül 2006, 01:17:02 »
Yaşlı çoban sürüsünü otlatmak için yaylaya çıktığında tepeye yakın bir elma ağacının altında dinlenir ve eğer mevsimiyse, onunla konuşarak: "Hadi bakalım evladım, derdi. Bu ihtiyarın elmasını ver artık". Ve bir elma düşerdi, en güzelinden, en olgunundan. Yaşlı adam sedef kakmalı çakısını çıkartarak onu dilimlere ayırır ve küçük bir tas yoğurtla birlikte ekmeğine katık ettikten sonra , babasından kalan Kur'an'ını okumaya koyulurdu. Çoban, bu ağacı yirmi yıl kadar önce diktiğinde sık sık sular, bunun için de büyükçe bir güğüme doldurduğu abdest suyundan geriye kalanı kullanırdı. Elma ağacının kökleri , belki de bu sularla kuvvet bulmuş ve kısa sürede serpilip meyve vermeye başlamıştı. Çoban o zamanlar henüz genç sayıldığından şöyle bir uzandı mı , en güzel elmayı şıp diye koparırdı. Fakat aradan geçen bunca yıl içinde beli bükülüp boyu kısalmış, ağacınkiyse bir çınar gibi büyüyüp göklere yükselmişti. Ama boyu ne olursa olsun, ağaç yine de yavrusu değil miydi? Onu bir evlat sevgisiyle okşarken :"Ver yavrum , derdi, gönder bakalım bu günkü kısmetimi." Ve bir elma düşerdi hiç nazlanmadan , yıllar boyu hiçbir gün aksamadan . Köylüler, uzaktan uzağa gözledikleri bu hadiseyi birbirlerine anlatıp yaşlı çobanın veli bir zât olduğunu söylerlerdi. Yaşlı adam , ağacın altında dinlenip namazını kıldığı bir gün , yine elmasını istedi. Ancak dallar dolu olmasına rağmen nedense birşey düşmemişti. Sonra bir daha , bir daha tekrarladı isteğini. Beklediği şey bir türlü gelmiyordu. Gözyaşları, yeni doğmuş kuzuların tüylerini andıran beyaz sakalını ıslatırken , ağacın altından uzaklaşıp koyunların arasına attı kendini. Yavrusu, meyve verdiğin günden bu yana ilk defa reddediyordu onu. İhtiyar çobanın beli her zamankinden fazla bükülmüş, güçsüz bacakları da vücudunu taşıyamaz olmuştu. Hayvanlarını usulca toplayıp köye doğru yöneldiğinde , aşağıdaki caminin her zamankinde daha nurlu minarelerinden yankılanan ezan sesiyle irkildi birden. Yeniden doğmuştu sanki çoban. Birşey hatırlamıştı. Çocuklar gibi sevinerek ağacın yanına koştu ve ona şefkatle sarılırken :"Canım " dedi, hıçkırıp ağlayarak. "Benim güzel evladım, mis kokulum. Şu unutkan ihtiyarı üzmeden önce neden söylemedin , bugünün Ramazan'ın ilk günü olduğunu?

Rahmet,bereket ve magfiret ayı olan Ramazan-ı şerif hepimize hayırlı olsun...
Kim Allah'ı, Resûlünü ve iman edenleri dost edinirse (bilsin ki) üstün gelecek olanlar süphesiz Allah'ın tarafını tutanlardır.(Maide 55,56)

Çevrimdışı chechen

  • aktif yazar
  • *****
  • İleti: 1194
Bir Bebeğin Duası
« Yanıtla #683 : 25 Eylül 2006, 13:57:03 »
Kim Allah'ı, Resûlünü ve iman edenleri dost edinirse (bilsin ki) üstün gelecek olanlar süphesiz Allah'ın tarafını tutanlardır.(Maide 55,56)

Çevrimdışı chechen

  • aktif yazar
  • *****
  • İleti: 1194
Bir Bebeğin Duası
« Yanıtla #684 : 27 Eylül 2006, 01:13:13 »
BİR AKSAM ÜSTÜ YÜREĞİN DARALIRSA;
GÖZLERİNDEN TÖVBE`LER TAŞARSA;
AVUÇLARIN DUALAR`LA DOLARSA;
BİR BESMELE ÇEK GÖNÜL`DEN

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
 
 
KATRAN KARASI GECELER SENİ BOĞARSA;
VÜCUDUNU SOĞUK TERLER BASARSA;
İCİNDE ARD ARDA TOPLAR PATLARSA;
BİR BESMELE ÇEK SESSİZCE

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
 
 

SIR VERECEK BİR DOST BULAMAZSAN;
GÜNAHLARINDAN AYRILAMAZSAN;
BOĞUK BOĞUK HEP AĞLARSAN;
BİR BESMELE ÇEK YÜREKTEN

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
 
 
GÖNÜL DOST`LARINI BİRGÜN BULURSAN;
O YÜCE İLAHİYATA KAVUŞURSAN;
ŞÜKR DUA`LARINI HEP OKURSAN;
BİR BESMELE ÇEK UNUTMADAN

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
 
 
HUZURU NEŞEYİ İSLAMDA BULURSAN;
BAŞLADIGIN HER İŞTE ONU ANARSAN;
KALBİNİ TÜM İNSANLARA AÇARSAN;
BİR BESMELE ÇEK HER SEFERİNDE

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
 

 
NEFSİNLE ŞEYTANA CİHAD AÇARSAN;
HER HAYIRLI İŞE KOŞARSAN;
MUHAMMED AŞK`IYLA TUTUŞUP YANARSAN;
BİR BESMELE ÇEK KALBTEN

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
Kim Allah'ı, Resûlünü ve iman edenleri dost edinirse (bilsin ki) üstün gelecek olanlar süphesiz Allah'ın tarafını tutanlardır.(Maide 55,56)

Çevrimdışı muhacir

  • aktif okur
  • **
  • İleti: 228
Bir Bebeğin Duası
« Yanıtla #685 : 27 Eylül 2006, 01:21:06 »
ne güzel bir şiir
yüreğine eline sağlık cahit durgun kardeşim.
amâ ve hırsa uyup nefs ile mahkûr olma,
Rahatın zâil olur,nâmı meşhur olma,
Sohbet-i Arif-i Billah'a eriş, dûr olma,
Saltanat-ı Mesned-i Dünya ile mağrur olma.

Çevrimdışı chechen

  • aktif yazar
  • *****
  • İleti: 1194
Bir Bebeğin Duası
« Yanıtla #686 : 30 Eylül 2006, 16:35:18 »
Ey yokluğu varlığıyla süsleyen âlemlerin Rabbi Allahımız! Sana nihayetsiz hamd ve şükür; habibin ve son elçin Hazreti Muhammed (aleyhisselam)'a, aile fertlerine ve yol arkadaşlarına da varlığın zerreleri sayısınca salât ü selam ediyor; bize kulluğumuzu doyururcasına duyuracağın ve dualarımızı da kabul buyuracağın recasıyla bir kere daha ulu kapına yüz sürüyoruz:

Rabbimiz! Sen lütufta bulunanların en güzelisin; bizi de umduklarımıza nâil eylemeni istirham ediyoruz. Başlarımızdan aşağıya sağanak sağanak yağdırdığın nimetlerden dolayı evvel-âhir bütün hamd ü senalar Sana, bizim gibi liyakatsiz gönülleri iman ve İslam'la şerefyâb kıldığın için bütün minnet ve şükran hislerimiz yine Sana'dır; bizi iman ve İslam'la şereflendirdiğin gibi ihsanla ve daha ötesiyle de donatmanı diliyoruz.
Ey kudreti sonsuz olduğu gibi rahmeti de sonsuz olan biricik Rabbimiz! Biz âciz bendelerini, ihsanda bulunduğun lütufları geri almak suretiyle ikaba maruz bırakma.. bizi de o nimetlere karşı kör ve nankör durumuna düşmekten sıyanet buyur.. bize hoşnutluğunun mahrumiyetini yaşatma!

Ya Rab! Ulu dergahının önüne geldik; Sana hatalarından dolayı uzak düşüp de hatasını anladıktan sonra içi nedametle köpüren bir ihtiyaç sahibinin lisanıyla sesleniyoruz. Dileklerimizi de sevenlerin sevdiklerinden istemesi türünden sayacağını ümid ederiz. Yaptığımız duaları, artık bütün bütün çaresiz kalmış bir muzdarın duası gibi kabul buyur da, nezd-i uluhiyetine kurbet gibi payeler üstü bir payeyle taltif ettiğin kullarının gözlerindeki hicabı kaldırdığın gibi, Hak ve hakikatle bizim aramıza girmiş perdeleri de kaldır!

İnsanlığa şefkat peygamberi olarak armağan ettiğin, hesap gününde de günahı olanlara şefaat etme salahiyetiyle serfiraz kıldığın Efendimiz Hazreti Muhammed’e, aile efradına ve ashab-ı güzinine salât u selam ederek bunları Senden dileniyoruz, dualarımızı kabul buyur Rabbimiz...


__________________
ne mutlu Allah ve Resulunü sevenlere.....
Kim Allah'ı, Resûlünü ve iman edenleri dost edinirse (bilsin ki) üstün gelecek olanlar süphesiz Allah'ın tarafını tutanlardır.(Maide 55,56)

Çevrimdışı chechen

  • aktif yazar
  • *****
  • İleti: 1194
Bir Bebeğin Duası
« Yanıtla #687 : 01 Ekim 2006, 03:53:56 »
Estağfirullah. Estağfirullah. Estağfirullahe'l-azîm el-kerîm, ellezî lâ ilâhe illâ hüve'l-hayyü'l-kayyûmü ve etûbü ileyhi, tevbete abdin zâlimin li-nefsihî, lâ yemlikü li-nefsihî mevten velâ hayâten velâ nüşûrâ. Ve es-elühü't-tevbete ve'l-mağfirete ve'l-hidâyete lenâ, innehû, hüve't-tevvâbü'r-rahîm."
"Yâ Settere'l uyûb, Yâ gaffare'z-zünûb! Bu ana gelinceye kadar benim elimden, dilimden, gözümden, kulağımdan, ayağımdan ve elimden bilerek veya bilmeyerek meydana gelen bütün günah ve hatalarıma tevbe ettim, pişman oldum. Küfür, şirk, isyan, günah ve kusur her ne türlü hâl vaki oldu ise, cümlesine nadim oldum, pişmanlık duydum. Bir daha yapmamaya azm ü cezm ü kast ettim. Sen bu tevbemi kabul eyle. Nefsime uyup, şeytana tabi olup da aynı günah ve kusurları bir daha tekrar etmeme imkan verme, yâ Rabbi. Bir daha iman ve ikrar ediyorum ki, Peygamberlerin evveli Âdem Aleyhisselâm, ahiri ise Hazret-i Muhammed Aleyhisselâm, bu ikisi arasında sayılarını bilemeyeceğim kadar çok Peygamber gelmiş, İlâhi kitapları tebliğ etmişlerdir. Bunların cümlesine inandım, iman ettim, hepsi de haktır ve gerçektir. Bütün peygamberlere, onlara gönderilmiş olan İlâhi kitaplara ve içindeki emirlere şeksiz ve şüphesiz iman ettim, dilimle ikrar, kalbimle tasdik ediyorum ve yine iman ve ikrar ediyorum ki en son kitap Kur'ân-ı Azimüşşân ve en son Peygamber de Hazret-i Muhammed Aleyhisselâm'dır."


"Amentü billâhi ve melâiketihî ve kütübihî ve Rusulihi ve'l-yevmi'l-âhiri ve bi'l-kaderi, hayrihî ve şerrihî minellâhi teâlâ ve'l-bâsü bade'l-mevt. Hakkun, eşhedü en lâ ilâhe illâllah ve eşhedü enne Muhammeden abdühû ve Resûlüh."
Kim Allah'ı, Resûlünü ve iman edenleri dost edinirse (bilsin ki) üstün gelecek olanlar süphesiz Allah'ın tarafını tutanlardır.(Maide 55,56)

Çevrimdışı chechen

  • aktif yazar
  • *****
  • İleti: 1194
Bir Bebeğin Duası
« Yanıtla #688 : 10 Ekim 2006, 00:55:23 »
Kainatın yaratıcısı ve yaşatıcısı Yüce Allah’a sonsuz hamd ü sena ve şükür; bütün resullerin seyyidi, enbiyanın imamı, asfiyanın serveri, mahlukatın ekmeli ve mürşidlerin sultanı Hazreti Muhammed Mustafa’ya, âline ve ashabına da nihayetsiz salât ü selam ediyor, şu kutlu zaman diliminde yeryüzünün en bereketli ve en mukaddes beldelerini ziyaret için fevc fevc akın eden yüzbinlerce misafirinin dualarına icabette bulunduğu gibi Rabbimizin biz nâçâr kullarının niyazlarını da kabul buyuracağı ümidiyle ellerimizi bir kere daha kaldırıyoruz:

Ey her zaman kullarına rahmet ve merhametiyle muamele eden Yüce Allahımız! Sen’den bu düşkün kullarına da merhamet edip bizi de iman-ı kâmil ve marifet-i tâmme ile donatmanı dileniyoruz. Sinelerimizde, Sen’in azamet ve ululuğunun hakkı olan hürmete kaynak teşkil edebilecek mehâbet, mehâfet ve vuslata karşı şevk ü iştiyak hislerini uyaracak yegane Zat Sen’sin! Ne olur, bu lütuflarından bizi mahrum bırakma!

Bizleri razı ve hoşnut olacağın amellere muvaffak kıl.. taklide takılmayarak kendi iman binasını kendi cehd ü gayretiyle ikame eden, bu imanın tabiî bir neticesi olarak da yaptıklarını hep arızasız ve kusursuz olarak yerine getiren ve haklarında yerde-gökte ‘vüdd’/sevgi vaz’ettiğin kullarından eyle.. sadakatı, ihlası, Hak huzurunda hep hürmet içinde iki büklüm olup mütevazi davranmayı yani hudû ve huşûu da fıtratlarımızın bir yanı haline getir!

Ya Rab! Sen hak kelâmında ifade buyuruyorsun ki: “(Kullarım!) Bana dua edin, ben de o dualarınıza cevap vereyim!” İşte kapıkulların olarak huzurundayız ve Sana teveccüh ediyor, hakkımızda vereceğin hükmünü bekliyoruz. Ne olur, bahtına düştük, dualarımızı kabul etmemek suretiyle bizi haybete dûçar kalan zavallılardan eyleme; eyleme ve Yüce Kitab’ında vaadde bulunduğun gibi dualarımıza icabet eyle!..

Bizim de Efendimiz, bütün ebrar ve ahyârın da Efendisi olan Hazreti Ahmed ü Mahmud u Muhammed Mustafa’ya, peygamber hanesinin seçkin fertlerine ve ashâb-ı güzîne salât ü selam ederek bunları Sen’den dileniyoruz.

Dualarımızı kabul buyur Rabbimiz!...
Kim Allah'ı, Resûlünü ve iman edenleri dost edinirse (bilsin ki) üstün gelecek olanlar süphesiz Allah'ın tarafını tutanlardır.(Maide 55,56)

Çevrimdışı chechen

  • aktif yazar
  • *****
  • İleti: 1194
Bir Bebeğin Duası
« Yanıtla #689 : 11 Ekim 2006, 09:35:30 »
Allahım! Sana, lâyık olduğun sûrette ibadet ü taatta bulunabilmemiz için bize yol göster.. masiyet mahallerine düşmemize de müsaade etme ve bizi öyle yerlerden fersah fersah uzak tut.. rızana, hoşnutluğuna ulaşmamıza engel olan şeyleri yolumuzdan kaldır.. işin nihayetinde de bizi Cennetlerinin en güzel köşeleriyle sevindir! Rabbimiz! Şek ve şüpheler durmadan fitneleri körüklüyor, Sen’in dupduru ve tertemiz lütuflarının saffetini bulandırmaya çalışıyorlar. Sen basiretlerimizin üzerindeki şek ve şüphe bulutlarını kaldır.. kalblerimizi kaplayan perdeleri aç.. vicdanlarımızdaki bâtıl izlerini bile sök at ve içimize bütünüyle hak ve hakikat duygusunu perçinle!.

Yüce Allahımız! Bizleri, necat ve felah limanına yanaşan geminin yolcularından eyle.. gönüllerimize, Sana dua dua yalvarmanın lezzetini duyur.. muhabbet havuzlarından da doyasıya içmeyi lutfet.. Sen’i sevmenin ve Sana kurbiyetin halâvetiyle sinelerimizi doldur.. üzerimizden inayetini esirgeme; esirgeme ki, gayretlerimiz sırf rızan için, himmetimiz de yalnız Sana hizmet yolunda olsun. Niyetlerimizde ihlaslı ve samimi olmayı müyesser eyle! Ya Rab! Biz Sen’inle varız ve Sen’in için varız. Sana ulaşabilmek için de yine Sen’den başka bir vesilemiz yoktur.

Ya Rabbenâ ve ya İlahenâ! Bizleri de, Yüce Kitab’ında zikrettiğin ‘mustafeyne’l-ahyâr’/seçkin ve hayırlı kullarından eyle.. bizi destekle ki, yolumuz hep salâha, sâlihâta, iyiliğe kilitlenmiş kullarının yolu olsun.. hep asil davranışların peşinde koşalım.. her zaman hayır istikametinde yarışalım.. ömrümüz fanîyât ü zâilât peşinde değil derecelerimizin yükselmesine vesile olacak bâkiyât ü sâlihât arkasında geçsin.

Ey merhametlilerin en merhametlisi olan Rabbimiz! Sen her şeye kâdirsin; bizim dualarımıza icabette bulunmak da Sana asla zor gelmez. Ne olur ya Rab, niyazımızı kabul buyur ve bizi haybet, hüsran ve inkisâr-ı hayâle uğratma!

 


* Bu dua el-Kulûbü’d-Dâria’nın 633-634. sayfalarında geçmektedir.
Kim Allah'ı, Resûlünü ve iman edenleri dost edinirse (bilsin ki) üstün gelecek olanlar süphesiz Allah'ın tarafını tutanlardır.(Maide 55,56)